Çocuğa yönelik suçların 2022’si

  • 09:01 22 Aralık 2022
  • Çocuk
 
Melek Avcı 
 
HABER MERKEZİ - Çocuğa yönelik cinsel suçların önüne geçmekte iktidarın politikalarının, bu yıl da başarısızlığa uğradığı kaydedildi.  Sadece kamuoyu ve Adalet Bakanlığı’nın son verilerine yansıdığı kadarıyla dahi 2020 yılında 17 bin 938 olan dosya sayısı 2021 yılında 20 bin 459’a çıktı. 2022 verileri ise henüz paylaşılmadı.
 
2022 yılını geride bırakırken, dünyada kadın ve hak arama mücadelesinde kök saldığı birçok eylem ve örgütlülüğe ve mücadeleye şahit olduk. Bu örgütlü birleşmeye rağmen Türkiye’de ve Kürdistan’da ne kadınlara yönelik ne de çocukların korunmasına ilişkin politikalarda tek bir gelişme, iyileşme olmadığı ve şiddeti önleyecek düzenlemenin yapılmazken aksine giderek kötüleşen bir tablo ortaya çıktı. Diğer yandan istismarın bir boyutu olan çocuk yaşta çalıştırmada da artış yaşanırken, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG), yayınladığı raporda son 11 ayda 61 çocuğun iş cinayetlerinde katledildiğini duyurdu. 
 
İstismarın bir diğer boyutu ise çocuğa yönelik tecavüz ve taciz suçlarında hem Türkiye’de hem de Kürdistan kentlerinde tepkiler yükselirken, AKP-MHP koalisyonun gerici ve baskıcı tahakküm ideolojisinin, “şu kadar çocuk yapın” dan “bu kadının işi evdir”e, “bir kereden bir şey olmaz”a ve oradan da “çocuğun rızası olabilir, nefsime uydum” ve benzeri sözlerle karşılaştık. 
 
Yılı kapatırken aile politikasının getirdikleri
 
Yılı kapatırken ne kadın katliamları durdurulmak istendi ne de çocuğa karşı suç verilerinde düşüş yaşandı. Şiddet ve cinsel suçların mevcut yasalar ile önlenemediği ve devlet tarafından uygulanmadığı gibi, hâlihazırdaki uluslararası sözleşmeler de çöpe atıldı. İktidarın Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tüm şiddet, eşitlik ve hatta ekonomik destek politikalarını “aile ve ailenin korunması” üzerinden yürütürken, kadınlar, “aile“ içindeki evli olduğu erkekler tarafından katledildi, tecavüze ve şiddete uğradı. Kız çocukları, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 2018 yılındaki “kız çocukları 9 yaşında hamile kalabilir ve yanlarında veli olmadan da evlenebilir” sözleri üzerine babaları ve cemaat üyeleri tarafından, yani iktidarın kadın politikası üzerine inşa ettiği “aile” içerisinde çocuk yaşta evlendirilerek tecavüze uğratıldı. Kadınlara yönelik politikaları ile övünen Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, 2022’nin Aralık ayının başında Anadolu Üniversitesi’nde öğrencilere yönelik ankette sorduğu “kadınların evlilik yaşı ne olmalı” sorusunun topluma getirileri ise İstanbul Esenyurt’ta 15 yaşındaki bir kız çocuğunun geçtiğimiz haftalarda evlendirilmesi oldu. Cemaat vakıfları ile imzalanan protokoller ve sosyal devlet politikasının gereği olan yurtların inşasının cemaat ve onların derneklerine bırakılmasının en son “getirisi” de İsmailağa Cemaati’ne bağlı Hiranur Vakfı’nın onursal başkanı Yusuf Ziya Gümüşel’in,  çocuğunu 6 yaşında “evlendirmesi” ve yıllar boyunca sistematik bir şekilde tecavüze uğramasına yol açması oldu. 
 
Bütünlüklü tablo ortaya konulmuyor
 
Adalet Bakanlığı, utanç tablosu niteliğindeki cinsel suçların veri akışını 2017 yılından beri kamuoyu ile paylaşmazken, gazetecilere gelen ihbarlar ve araştırmalar sonucu cinsel suçların verilerine ilişkin bir tabloyu görmek mümkün olabiliyor. Zira ataerkil sistem yapısı ve çocukların tecavüz ve taciz failleri tarafından tehdit edilmesi nedeniyle de çoğu olayın ne yargıya ne de basına yansımadığını görüyoruz. İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) 2018 raporuna göre, çocuğa yönelik cinsel suç vakalarının sadece yüzde 5'i açığa çıktı.
 
Özellikle devlet yetkililerinin, polisin ve parti üyelerinin karıştığı tecavüz ve taciz olaylarında basına yönelik sansür uygulanarak, olaylara gizlilik kararının getirilmesi bütünlüklü bir analizi ve çözüm hareketini engelliyor. İstismarın ve şiddetin sadece kişisel suç olarak değerlendirilerek politik bağlamdan koparılmak istenmesi de kasıtlı olarak kadın ve çocuk politikalarında çözümün engellenmek istediğine işaret ediyor. 
 
20 bin 469 çocuk istismara maruz kaldı
 
Ayrı ve bütünlüklü bir cinsel suçlar tablosu paylaşılmasa da sadece adli yargıya taşınan adli istatistiklerden “Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlar” kategorisinden açılan dava dosyalarını görebiliyoruz. Adalet Bakanlığı'nın en son paylaştığı 2021 Adli İstatistiklerine göre “Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlar” kapsamında açılan 50 bin 370 dosyadan 20 bin 459’unun “çocuğa karşı cinsel istismar” suçunu oluşturduğu kaydedildi. Bu rakam yüzde 40,6’yı oluştururken, çocuğa yönelik cinsel suçlar, tüm suçlar içerisinde yüzde 1,8 olarak kayıt altına alındı.
 
Dosyaların yarısına yakınında kovuşturmaya yer yok kararı
 
Açılan cinsel suç davalarında suça ilişkin verilen toplam 127 bin 297 karardan 59 bin 268’inde yani yüzde 46,6’sında “suçun işlendiğine dair yeterli delile ulaşamadığı ve bu gerekçe ile dava açılmayarak kovuşturmaya yer olmadığı kararı” verildi. Soruşturma açılan dosyalara baktığımızda ise çoğunun kadın mücadelesi ile kamu davasına dönüştüğü belirtilebilir. Kamu davası olarak 43 bin 15, yani dosyaların yüzde 33,8’inin soruşturulduğu verilere yansıdı.
 
Davaların yüzde 23’ünde beraat
 
Cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda da “çocuğun cinsel istismarına” ilişkin kaydedilen 20 bin 459 dosyanın Türk Ceza Kanunu’nun 103 ve 104’üncü maddelerinden açıldığı görülüyor. Sadece adli yargıya gidebilen bu başvurularda çıkan kararların yüzde 23,4’ü beraat ile sonuçlandırıldığı dikkat çekti. Bu sonuçlandırılan karar dosyalarında iyi hal indirimi, denetimli serbestlik ve tahliye kararlarına ilişkin ayrı ayrı veriler paylaşılmazken “diğer kararlar” bölümünde; davanın düşmesi, ceza verilmesine yer olmadığı, hükmün verilmesine yer olmadığı, davanın reddi, özel yasalar gereğince erteleme, TCK madde 32 gereğince verilen kararlar, yetkisizlik, görevsizlik ve birleştirmede 6 bin 278 karar verildi.
 
Çocuklara destek mekanizmaları yeterli mi?
 
Sağlık Bakanlığı’na bağlı bir hastane içinde çalışan, çocuğa karşı cinsel suçları izlemekle görevli ve ilgili birimlerle koordineli şekilde çalışarak bütün adli, sosyal ve tıbbi her şeyin toplandığı Çocuk İzlem Merkezleri (ÇİM) 2022 yılında 81 ilin sadece 59’unda bulunuyor. Buraya gelen başvurulara ilişkin de bir veriye ulaşmak maalesef mümkün olmamak ile birlikte en son verilere göre Ocak 2011 – Mayıs 2016 arası Çocuk İzlem Merkezleri’ne Türkiye genelinde toplamda 21 bin 68 başvuru yapıldığı kaydedilmişti. Bu başvuruların yüzde 85’ini kız çocukları yüzde 15’ini ise erkek çocukları oluşturmaktaydı.  2011- 2016 arasındaki verilere bakıldığında adli istatistiklere 2014 yılında 18 bin 104, 2015 yılında 16 bin 957. 2016 yılında ise 15 bin 50 “çocuğun cinsel istismarı” davası yansıdığını görüyoruz.  Sadece 3 yılın toplamında 50 bin 111 çocuktan 21 bin 68 çocuğun destek alabildiği gerçeği karşımıza çıkıyor.
 
2022’nin Aralık ayından geriye bakış
 
İsmailağa Cemaati’ne bağlı Hiranur Vakfı’nın onursal başkanı Yusuf Ziya Gümüşel’in, çocuğunu 6 yaşında  “evlendirdiği” ve yıllar boyunca sistematik bir şekilde tecavüze uğramasına yol açtığı 3 Aralık 2022 tarihinde ortaya çıkarıldı. Çocuğa yönelik tecavüz, tepkilere neden olurken Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın itiraf niteliğindeki skandalları tepkileri arttırdı. 10 Aralık’ta Derya Yanık, Kadir İstekli ile 6 yaşındayken evlendirilen H.K.G.’nin olayını 2020’den bu yana bildiklerini Meclis Genel Kurulu’nda itiraf etmiş, “Mağdur 30 Kasım 2020'de savcılığa müracaat ediyor, 4 Aralık 2020'de ilk kabul birimimize alıyoruz. 8 Aralık 2020'den itibaren mağdur kuruluşlarımızda kalmaya devam ediyor. Mağdura meslek eğitimi veriyoruz, aşçılık eğitimi alıyor, İngilizce öğreniyor ve hayatını kendisi kendi başına idame ettirecek şekilde yetişiyor. Uzun süre gizliliğini sağlamak için gerekli çalışmaları yapıyoruz. Bu konudan kamuoyunun haberinin olduğu tarih davanın açıldığı tarih” sözlerini kullanmıştı.
 
Basına yansımamasından ‘güç alan’ savcı iddianame için 2 yıl bekledi
 
Derya Yanık’ın bu itiraflarının ertesi günü savcının skandal tutumunu Meclis bütçe görüşmelerinde ortaya çıkaran Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, H.K.G.’nin 30 Kasım 2020’de savcılığa başvurduğunu kaydetti. Meral, “Ne zaman iddianame hazırlandı biliyor musunuz? İki yıl sonra 30 Ekim 2022’de iddianame hazırlanıyor. 30 Kasım’da Aile bakanlığı harekete geçmiyor, iki yıl boyunca kılını kıpırdatmıyor” diyerek olayın basına yansımasıyla birlikte hareket ettiğini vurguladı.
 
105 soru önergesi ve öncesi hala yanıtsız
 
Hem kadına hem de çocuklara yönelik cinsel suçlar için ayrı ayrı yıllarda muhalefet partileri ve HDP tarafından defalarca önerge ve talepler iletilmesine rağmen AKP-MHP ittifakı tarafından hiçbiri kabul edilmedi. Hiranur Vakfı olayında da HDP kadın vekilleri tarafından Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık ve Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un yanıtlaması istemiyle Meclis’e 105 soru önergesi sundu. Beş isme 9 Aralık’ta yöneltilen sorular hala yanıtsız bırakılırken iktidar koalisyonundan “suçun kişisel olduğu, politikanın dışında tutulması gerektiği” değerlendirmeleri ise gelmeye devam ediyor. Cemaatte yaşanan cinsel suçlar, politik zeminden koparılmaya çalışılırken, cemaat liderleri ve üyelerinin siyasilerle imzaladığı protokoller ve “el öpme” fotoğrafları da dolaşımda olmayı sürdürüyor.
 
Suçu önleyememenin 2022 yılı bilançosu
 
Basına yansıyan ve kamuoyu davası haline gelen bazı olayları burada görebiliriz. Sadece yansıyanlara baktığımıza dair yılın her ayı en az iki cinsel suç olayının yaşandığı kayıtlara geçti.
 
Kayıtlara geçen çocuğa yönelik suçlardan yıl boyunca öne çıkanlardan bazıları şu şekilde: 
 
19 Ocak: Aydın'da bir çocuğa tecavüz eden ve “nitelikli cinsel istismar” suçundan tutuklanan eski Umurlu Ülkü Ocakları Başkanı Alpay Çömez serbest bırakıldı. Failin, tahliye edildikten sonra, yakınları tarafından davul ve zurna ile karşılandığı öğrenildi.
 
21 Şubat: Sakarya'da tarikat dergahından bir müridin çocuğuna cinsel tacizde bulunan 10 yıl 5 ay hapis cezası alan tarikat lideri Eyüp Fatih Şağban'a başka bir çocuğa yönelik “cinsel istismar” suçundan yeni bir dava açıldı.
 
5 Nisan: Kocaeli’de 5 çocuğa karşı cinsel saldırıda bulunduğu iddiasıyla yargılanan bakkal yeniden hâkim karşısına çıktı. Mahkeme heyeti,  faile 28 yıl 9 ay hapis cezası verdi.
 
22 Nisan: Samsun'da çocuğa yönelik cinsel saldırıda bulunan Z.Ş., “cinsel istismar” ve “hüriyetten yoksun kılma” suçlarından 12 yıl hapis cezası aldı.
 
18 Mayıs: Diyarbakır'da bir çocuğa camide cinsel tacizde bulunan ve tutuklu olarak yargılanan cami imamı Kadri Ö, mahkemede yaptığı savunmada ’15 Temmuz darbe girişimi sonrası camide sela okuduğum için bu olaylar başıma geldi’ demişti.
 
31 Mayıs: İstanbul Esenyurt'ta bulunan bir camide, bir kişinin, çocuğu taciz etmesi üzerine, mahalle sakinleri cami önünde toplandı. Polis ekiplerince gözaltına alınan faili, cami önünde toplanan mahalleli linç etmek istedi.
 
1 Haziran: Erzurum'un Palandöken ilçesindeki yatılı bir kursta taciz ve tecavüz davasında yargılanan fail, ilk duruşmada 119 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Yürütülen soruşturmanın tamamlanmasının ardından savcılık tarafından hazırlanan iddianame Erzurum 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi.
 
29 Haziran: Yalova'da bir yurtta çocuk,  aynı yurtta Kuran ve Türkçe dersi veren 26 yaşındaki M.Z. tarafından tecavüze uğradı. Şikâyet sonrası tutuklanan M.Z. ifadesinde “nitelikli cinsel istismarı” reddederken, "Nefsime uydum" diyerek kendini savundu.
 
16 Temmuz: Balıkesir’in Dursunbey ilçesindeki camide görevli bir imam, 7 çocuğa cinsel tacizde bulundu. Çocukların durumu ailelerine bildirmeleri üzerine hakkında soruşturma açılan imam, tutuklanarak cezaevine gönderildi. Balıkesir Sokak Çocukları Derneği Başkanı Muhammet Karakoyun, "Diyanet Başkanlığı bu görevlileri ne derece inceleyip araştırıyor" diyerek tepki gösterdi. 
 
24 Eylül: Riha’da zihinsel engelli iki kardeş, ev sahiplerinin oğlu A.A tarafından tecavüze uğradı. Çocuklardan biri 9 yılda birden fazla tecavüze uğrarken diğer kardeşin de son 1 yılda A.A tarafından benzer şekilde birden fazla tecavüze uğradığı ortaya çıktı. İki kardeşi farklı zamanlarda alıkoyan A.A’nın çocuklara kemerle şiddet uyguladığı da iddianamede yer aldı. Yaklaşık 6 aydır tutuklu olan A.A’nın “Çocuğun cinsel istismarı” ve “Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçlarından 2 çocuk için toplamda 141 yıla kadar hapsi istendi
 
3 Ekim: Ankara'nın Polatlı ilçesinde Y.K. isimli erkek, 1'i üvey çocuğu, 2'si birlikte yaşadığı A.P. adlı kadının yeğeni, 2'si komşularının çocuğu toplam 5 çocuğa, 10 yıl boyunca tehdit ve şantajla tecavüz ve tacizde bulundu ortaya çıktı. Fail hakkında 400 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Bazı çocuklara yönelik suçlarda Y.K.'ye yardım ettiği ileri sürülen A.P. hakkında ise 200 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.
 
2 Kasım: Mersin'de yaşları 12 ile 15 arasında değişen 6 çocuğa tecavüzde bulunan ve tutuklanan futbol antrenörü H.B. (63) hakkında 90 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
 
4 Kasım: Ankara'da yanında çalışan 3 çocuğa tecavüzde bulunan PVC kapı pencere ustası Regayip Vadi (42), denge bozukluğu ve hafıza geriliği olduğunu ileri sürerek, suçlamayı kabul etmedi. Sağlık kurulu raporunda cezai ehliyetinin tam olduğu belirlenen faile, 3 çocuğa yönelik “nitelikli cinsel istismar” suçundan toplam 75 yıl hapis cezası verildi. Çocuğun ailesinin avukatları ise  tecavüzün yaklaşık 3 yıl sürdüğünü, failin hastalık bahanesiyle suçtan kurtulmaya çalıştığını belirtti.
 
5 Kasım: “Çocuğa cinsel istismar” suçlamasıyla tutuklanan MHP Diyarbakır eski il başkanı Cihan Kayaalp, serbest bırakıldı. Cihan Kayaalp geçen Haziran ayında “çocuğa cinsel istismar” suçlamasıyla tutuklanmıştı. Failin tutuklanmasının kısa süre önce MHP Diyarbakır İl Teşkilatı Genel Merkez tarafından görev alındı.
 
16 Kasım: Kocaeli'de birlikte yaşadığı kadının, çocuğa yönelik cinsel saldırıda bulunan Ramazan Y,  “Çocuğun cinsel istismarı” suçlamasıyla 26 yıl hapis cezası verildi.
 
2 Aralık: İzmir'in Ödemiş ilçesinde yüzde 50 zihinsel engelli çocuğun, 10 yıl boyunca aynı mahalledeki 8 kişi tarafından sistematik bir şekilde cinsel saldırıya maruz kaldığı ortaya çıktı. Faillerden korkarak yaşananları 10 yıl boyunca saklayan çocuğun durumunu ilk olarak 2021 yılında kuzeni Z.V. fark etti.  
 
4 Aralık: Niğde’nin kırsal kesiminde bulunan bir köye bağlı Kuran kursunda görevli Ahmet Faruk Yörükoğlu, bir çocuğa sistematik bir şekilde tecavüz etti. Bir süre sonra çocuk, yaşına uygun olmayan hareketler sergileyince ailesi şüphelenmeye başladı. Çocuk, Kuran kursundaki görevli ile ilgili bilgi vermeye başlayınca çocuğun ailesi şikâyet etti ve kamu davası açıldı.