Kürt kadınların vazgeçilmezi: Eşbaşkanlık

  • 09:01 21 Nisan 2023
  • Dosya
 
Gülşen Koçuk 
 
HABER MERKEZİ - Kadınların uzun yıllardır verdiği mücadelenin sonuçlarından biri de eşbaşkanlık sistemi. İktidarın hedefinde olan bu sistem, saldırılara rağmen sürdürülüyor, topluma da ilham oluyor.
 
Egemen yapılara, iktidarlara karşı hak ve özgürlük, demokrasi mücadelesi dünyanın her yerinde, her toplumun içerisinde süren bir gerçeklik. Bunun Kurdistan ve Türkiye’de de köklü bir geçmişi bulunurken, öncülüğünü ise kadınların yaptığını söylemek mümkün. Erkek ve egemen sistem içerisinde eşitlik-özgürlük taleplerini yüzyıllardır yüksek sesle dile getiren kadınlar için bu yönüyle son dönem oldukça çarpıcı değişimleri barındıran bir süreç oldu. Bir taraftan kadınların haklarına, yaşamlarına saldırılar sürerken, diğer yandan mücadeleleri kazanımlarla güçleniyor. Bu kazanımlardan biri de eşbaşkanlık sistemi.
 
Eşbaşkanlık uygulamasını dünyada ilk kez Alman Yeşiller Partisi tarafından hayata geçirildi. Türkiye ve Kurdistan’da eşbaşkanlık sistemi Kürt siyasal hareketi ile benimsendi. Siyasi parti çalışmalarında kadın kolları ile başlayan süreç, eşbaşkanlık sistemi ile eşit temsiliyete kadar geldi. Kürt hareketinin başından beri kadın özgürlük sorunu temel mücadele alanlarından biri olurken, her alanda eşitsizliği aşma adımlarI atıldı ve önemli bir yol da kat edildi.
 
İlk Eş Genel Başkan Aysel Tuğluk
 
Kürt hareketinin siyasete resmi olarak ilk adımı 1990 yılında Halkın Emek Partisi’nin (HEP) kurulmasıyla atıldı. Ancak kadınların aktif olarak siyasette görünür olduğu süreç ise Halkın Demokrasi Partisi (HADEP) ile gelişti. Karma siyaset içerisinde bulunan kadınlar, ideolojik gelişim ile özgün mücadeleyi şekillendirdi, ivme kazandırdı. Kadın kolları ile çıkılan yolda önemli kazanımlar elde edildi. Siyasette eşbaşkanlık sisteminin fiili olarak uygulandığı ilk parti Demokratik Toplum Partisi (DTP) oldu. 2005'te kurulan DTP’nin Eş Genel Başkanları ise Aysel Tuğluk ve Ahmet Türk oldu. Halkların Demokratik Partisi (HDP) de kadınların mücadeleleri sonucunda eşbaşkanlık sisteminin resmi olarak uygulandığı ilk siyasi parti oldu.
 
2013’te yasalaştı
 
Eşbaşkanlık sistemi, 2013’te PKK Lideri Abdullah Öcalan ile başlatılan “Çözüm Süreci”nde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından deklare edilen “Demokratikleşme Paketi” kapsamında resmen kabul edildi. Böylece partilerde eşbaşkanlığın önü açılmış oldu. 2014’teki 30 Mart yerel seçimlerinde ise BDP fermuar sistemini hayata geçirerek eşbaşkanlığı yerel yönetimlere taşıdı. Daha önce yüzde 35 (pozitif ayrımcılık) ve yüzde 40 (kota sistemi) uygulanmıştı. Fakat son kertede yüzde 50 kadın temsiliyeti ve eşit temsiliyet hayata geçirildi.
 
Yerelde eşbaşkanlık
 
DTP'de 2004 yerel seçimlerinde 9 kadın 2009 yerel seçimlerinde ise 15 kadın belediye başkanı seçildi. Kurdistan ve Türkiye’de belediye başkanı kadın oranını da artıran kadın politikalarına sahip tek parti oldu DTP. 2014 yılında ise BDP eşbaşkanlık sistemi ile yerel seçimlere girdi ve partinin seçimlerde 97 belediyeyi kazanması, sistemin toplumsallaştığını, toplumda karşılığı olduğunu da gösterdi. Ancak Ekim 2014’te Diyarbakır 1'inci İdare Mahkemesi, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin eşbaşkanlık uygulamasının hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle yürütmesinin durdurulmasına karar verdi. Mahkeme 7 ilçe belediyesinde de eşbaşkanlık uygulamasıyla ilgili yürütmeyi durdurma kararları aldı. Van 3'üncü Bölge İdare Mahkemesi de İpekyolu Belediyesi’ndeki “Belediye Eşbaşkanları Çalışma Yönetmeliği” uygulamasıyla ilgili yürütmenin durdurulmasına hükmetti.
 
Saldırılara karşı ‘Eşbaşkanlık mor çizgimizdir!’ mesajı
 
2016 yılı itibariyle iktidarın ilan ettiği Olağanüstü Hal (OHAL) kapsamında yayınlanan Kanun Hükmünde Kararnameler ile belediyelere kayyımlar atanarak, seçmenin iradesi gasp edildi. Ve Amed Büyükşehir Belediyesi’nde olduğu gibi birçok yerde, eşbaşkanlık sisteminin parti tüzüğü ve belediyelerde yönetmelikle karar altına alınmasına rağmen kayyım atamalarının gerekçelerinden biri bu sistem olarak gösterildi. HDP’nin 2019’da yayınladığı “Kayyım Raporu”na göre Eylül 2016’dan sonra 3 büyükşehir, 10 il, 63 ilçe ve 22 belde ile toplam 95 belediyeye kayyım atandı. 93 belediye eşbaşkanı, yüzlerce belediye meclis üyesi ve il genel meclis üyesi tutuklandı. Hem genel siyasette hem de yerel yönetimlerde eşbaşkanların hedef alınmasına karşı kadınlar ve halklar, “Eşbaşkanlık mor çizgimizdir” diyerek bu sistemi sahiplendi.
 
48 belediyeye kayyım atandı
 
HDP, 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde 3'ü büyükşehir, 5'i il, 45'i ilçe, 12'si belde olmak üzere 65 belediyeyi kazandı. Belediyelerden 6'sına mazbata verilmezken, 48’ine kayyım atandı. Seçimin üzerinden 5 ay geçmeden 19 Ağustos 2019’da, HDP’nin yüzde 62 oyla kazandığı Amed, yüzde 56 oyla kazandığı Mêrdîn ve yüzde 53 ile kazandığı Wan Büyükşehir belediyelerine kayyım atandı. Belediye eşbaşkanları, savcıların yürüttüğü soruşturmalar gerekçe gösterilerek görevden alındı ve eşbaşkanların büyük kısmı gözaltına alındıktan sonra tutuklandı. HDP’nin hazırladığı rapora göre kayyım atanan 48 belediyenin sınırları içerisinde yaşayan, hangi partiye veya adaya oy verdiği fark etmeksizin, kentin “seçilmiş” bir belediye yönetimi tarafından yönetilmesi için oy kullanmış 4 milyon 356 bin seçmenin iradesi de yok sayıldı.
 
31 Mart 2019 tarihinden bugüne kadar HDP’li 84 belediye eşbaşkanı farklı tarihlerde gözaltına alındı. 21’i kadın 39 belediye eşbaşkanı tutuklandı. 19 belediye eşbaşkanına ise “örgüt üyeliği” ve “örgüt propagandası” gibi suçlamalarla hapis cezaları verildi.
 
Yayılarak devam ediyor
 
Kürt siyasetinin öncülüğünü yaptığı eşbaşkanlık sistemi hem siyasi partilere hem de sivil toplum örgütlerine ilham oldu. Her ne kadar iktidar, bu sistemi kendisi için tehdit/tehlike olarak görüyor olsa da toplumdan onay alan bu eşbaşkanlığın ilginç örnekleri de oldu. Amed’in Peyas (Kayapınar) ilçesine bağlı Mezopotamya Mahallesi’nde Temmuz 2015 tarihinde yeni kurulan 7 blok ve 195 daireden oluşan Şehri Amed Sitesi de gerçekleştirdikleri toplantıda Fatoş Batgi ve Selim Fidancı’yı eşbaşkan olarak seçti.