Sol-sosyalist partilerden zam protestosu

  • 21:41 23 Haziran 2022
  • Emek/Ekonomi
 
İSTANBUL - Artan zamlara ilişkin açıklama yapan, HDP, EMEP, EHP, Halkevleri, SMF, TİP ve TÖP, “Bu iktidar da, sermaye düzeni de değişmelidir. Tüm emekçileri iktidara ve arkasındaki sermaye güçlerine karşı birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz” sözleriyle seslendi.
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP), Emek Partisi (EMEP), Emekçi Hareket Partisi (EHP), Halkevleri, Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF), Türkiye İşçi Partisi (TİP) ve Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP), “Hakkımız Olanı Alacağız! Tüm Ücretler Arttırılsın!” şiarıyla, artan zamlara ilişkin Kadıköy İskelesi’nde basın açıklama gerçekleştirdi. “Hakkımız Olanı Alacağız! Tüm Ücretler Arttırılsın!” dev pankartının açıldığı açıklamaya, çok sayıda sol-sosyalist, siyasi parti temsilcisi ve emekçiler katıldı. Çok sayıda polis, toma ve gözaltı aracıyla iskelenin sarıldığı açıklamada sık sık, “Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz”, “Birleşe birleşe kazanacağız”, “Zam zam nereye kadar bitti buraya kadar”, “İnsanca bir yaşam istiyoruz”, “Savaşa değil eğitime bütçe”, “Zam zulüm işkence, işte AKP”, “Gün gelecek devran dönecek AKP halka hesap verecek”, “Hakkımız olanı alacağız”, “İnsanca bir yaşam istiyoruz”, “Direne direne kazanacağız”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz” sloganı atıldı.
 
‘Hükümet, emekçilerin cebindeki deliği büyütüyor’
 
Basın metnini, EMEP İstanbul İl Başkanı Sema Barbaros okudu. İşçi ve emekçilerin her yeni güne temel tüketim mallarına ve hizmetlerine yapılan zam haberleriyle uyandığını belirten Sema, “Akaryakıttan elektriğe, doğalgazdan ulaşıma, temel gıda ürünlerinden vergi ve harçlara kadar birçok kalemde yapılan fahiş zamlar ile emekçi halkın yoksulluğu, yokluğu katlanmaya devam ediyor” dedi. Enflasyon Araştırma Grubu’nun (ENAG) son olarak 12 aylık enflasyon artışını yüzde 160.76 olarak açıkladığını anımsatan Sema, “İşçiler, emekçiler faturalarını öderken markette ve pazarda yüksek enflasyonu, hayat pahalılığını en yakıcı şekilde hissediyor. Halk sefalet içindeyken elektrik şirketleri hükümetten en az yüzde 50 zam istedi, yüzde 30’da uzlaşıldı. Hükümet, emekçilerin cebindeki deliği her geçen gün daha da büyütüyor. Mutfaklar yangın yeri, işçi ve emekçiler sofrasına ne koyacağını kara kara düşünüyor. 20 yıllık iktidarlarının her döneminde olduğu gibi sermayeyle el ele veren hükümet, halkı sefalet koşullarına mahkum etmeye devam ediyor” ifadelerini kullandı.
 
Sömürü düzeni…
 
Sema, dört kişilik bir ailenin gıda harcaması ile birlikte giyim, konut, ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri temel insani ihtiyaçlar için yapması zorunlu olan diğer aylık harcamalarının toplam tutarının yani yoksulluk sınırının 19 bin 602 liraya yükseldiğini aktardı. “Bütün ücret ve maaşlarda olduğu gibi yıl başında asgari ücrette de yapılan zam aynı ay içinde eriyip gitti” diyen Sema, işçi ve emekçilerin ay sonu hesabı yaparken, patronların servetinin ise rekor üzerine rekor kırdığına dikkat çekti. Ortada bir sömürü düzeninin olduğunu vurgulayan Sema, “Bu düzen ve iktidar, zenginlere kar rekorları, emekçi halka ise sefalet maaşları dışında hiçbir gelecek vaat etmiyor. Emekçilerin açlığı, sefaleti büyürken sermayenin yegane temsilcisi Erdoğan ve tek adam yönetimi ise kapitalistlerin, rantçıların, zenginlerin kasasını doldurmanın derdinde. Özelleştirmeler, yap-işlet-devret modeli, patronlara vergi afları ve teşvikler, kur korumalı mevduat hesabı, gelire endeksli senet vb. yollarla ülkenin ve halkın kaynakları başta yandaşlar olmak üzere kapitalistlere ve bir avuç servet sahibine peşkeş çekiliyor” diye konuştu.
 
‘Bu sermaye düzeni değişmelidir!’
 
AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın her konuşmasında “aç kalan falan yok” dediğini anımsatan Sema, dört kişilik bir ailenin açlık sınırının 6 bin liraya yükseldiği ülkede 25 buçuk milyon insanın açlık sınırının altında yaşam savaşı verdiğine dikkat çekti. İstanbul’da nerede bir halk ekmek büfesi varsa önünde upuzun kuyruklar oluştuğunu belirten Sema, “İktidarın kamu kaynaklarını yağmalattığı, ihalelere boğduğu, emekçilerin cebinden milyar dolarlar akıttığı patronlar ise halkın ekmeğinden çalarak servetlerine servet katıyor. Bu sömürü ve baskı düzeni, emekçilere her gün yeni zamları vadetmekten, düşük ücretlere ve kölece çalışma koşullarına mahkum olmaktan başka hiçbir işe yaramıyor. Yoksuldan alıp zengine aktaran, ülkede yaşanan her bir sorunun faturasını işçi ve emekçiye kesen bu iktidar da, bu sermaye düzeni de değişmelidir” ifadelerini kullandı.
 
Birleşik mücadeleyi büyütme çağrısı
 
Sema konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “Veriler de göstermektedir ki, yoksulluk derinleşiyor eşitsizlik artıyor. Halkın yaşam ve çalışma koşulları, tek adam yönetimi ve Cumhur ittifakı politikalarıyla her geçen gün daha da kötüleşiyor. Siyasal iktidarın programı işçinin, emekçinin, yoksul halkların değil, patronların programıdır. Emekçi halkın ihtiyaçlarına, sağlığa ve eğitime ayrılmayan bütçeler savaş makinelerine, silaha, halklar arası düşmanlık tohumları ekmeye ayrılmaktadır. Tüm bu karanlık tablo içerisinde memleket işçi ve emekçiler açısından yangın yeri iken sermaye muhalefeti ise halk hareketini frenlemek için çaba göstermeye devam ediyor. Emekçilerin biriken ve kangren haline gelmiş olan sorunları sadece sandığa havale edilerek çözülemez. İşçiler ve emekçiler yüksek enflasyonu, fahiş zamları, derinleşen yoksullaşmayı izlemeden, seçimleri beklemeden bir an önce harekete geçip birleşik mücadeleyi büyütmelidir.”
 
Örgütlü mücadele vurgusu
 
Sefalet koşullarına karşı “hakkımız olanı alacağız, tüm ücretler arttırılsın” diyerek tüm emekçileri birleşmeye çağıran Sema, kiralara, temel tüketim mallarına, ulaşıma, elektriğe, suya ve doğalgaza yapılan zamların durdurulması gerektiğinin altını çizdi. Hep birlikte sömürü, yağma ve soygun düzenine dur demek için yan yana gelmeye başladıklarını paylaşan Sema, “Şimdiye kadar ilçelerde stantlar açtık, imza topladık. İşçi ve emekçiler insanca yaşam talepleri etrafında bir araya gelip işyerlerinde, fabrikalarda, ofislerde, mahallelerde mücadele platformlarını ve kendi birliklerini kurarak sesini yükseltmelidir. Taleplerimizin hayata geçmesi ancak işçi sınıfının ve emekçi halkın birleşerek örgütlü bir şekilde mücadele etmesi ile mümkündür” dedi. Sema, tüm emekçileri iktidara ve arkasındaki sermaye güçlerine karşı birlikte mücadele etmeye çağırdı.
 
Açıklama sloganların ardından sona erdi.