Dedeoğulları’na saldırı davasında polisin tanık olarak dinlenmesi talebi 2022-07-01 12:37:24   KONYA - Dedeoğulları ailesine dönük Çalık ve Keleş ailesinin ırkçı saldırısına ilişkin görülen duruşma ertelendi. Duruşmada, polis memuru İhlas Boztaş’ın tanık olarak dinlenilmesine karar verildi.   Konya’nın Meram ilçesinde Dedeoğulları ailesinden 7 kişinin 30 Temmuz 2021’de katledilmeden önce 12 Mayıs’ta komşuları olan Keleş ve Çalık ailesi üyeleri tarafından ırkçı saldırıya maruz kalmasına dair açılan davanın 4’üncü duruşması, Konya 8’nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.  Aileden sağ kalan Çetin Dedeoğulları ile aile yakınlarının katıldığı duruşmayı, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Konya yöneticileri, Türkiye Komünist Partisi Konya İl Yöneticileri ile çok sayıda kişi izledi. Dosya kapsamında tutuklu yargılanan Ali Keleş (Veli oğlu) ile Lütfi Keleş, tutuklu bulundukları cezaevinden duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı. Bir kısım sanıkların hazır bulunduğu duruşmaya, bazı sanıklar da katılmadı.   Kimlik tespitiyle başlayan duruşmada mahkeme başkanı, dosyaya eklenen evrakları okudu. Mahkeme olay yerine giden polis memuru Ali Tunahan Kılıç’ı dinlendi. Olay yerine ihbar üzerine gittiklerini belirten Ali Tunahan, “ 22.00 civarı ihbar geldi, tahmini 10-15 dakika sonra olay yerine gittik ancak biz gittiğimizde taraflar ayrılmıştı. Her iki tarafta ‘Karşı taraf saldırı’ diye konuştu. Ambulans çağırarak yaralıların hastaneye sevk edilmesini istedik. Her iki tarafta da sopalar vardı. Sopaları aldık ama silah veya delici alet yoktu” diye ifade verdi.   ‘Suçu üstlenin’   Sanık avukatlarından Cengiz Erkoyuncu, sanıklara olayın üstlenin dediklerini kabul etti. Cengiz ”Dedeoğulları ailesinden çok sayıda yaralı vardı ama kimin yaptığı belli değildi. Bu yüzden müvekkillerimize ‘Suçu kim işlediyse üstlensin’ dedik” diye konuştu.   Polis memurunun tanık olarak dinlenilmesi talep edildi   Ardından mahkeme savcısı polis memuru Ali Tunahan Kılıç’a , ‘Olay anında İhlas Boztaş diye biriyle konuşmuşsunuz, kim bu” diye sordu. Ali Tunahan, İhlas Boztaş’ın polis memuru olduğunu belirtmesinin ardından savcı İhlas Boztaş’ın tanık olarak dinlenilmesini talep etti. Savcı, tanık dinlenme gerekçesini “Mustafa Aras’ın 12.05.2021’de itibariyle Günay Yüksel tarafından arandığı akıbetinde bu celsede dinlenen tanık ile İhlas Boztaş’ın sık sık görüşme yaptığı göz önüne alınarak İhlas Boztaş’ın tanık olarak dinlenilmesini talep ediyoruz” olarak sundu.   Savcının dinlenilmesi talebi   Savcıdan sonra konuşan Dedeoğulları ailesinin avukatı Abdurrahman Karabulut, sanıkların telefon konuşmaları ve yazışlarıyla saldırının ırkçı saiklerle işlendiğinin kanıtlandığını belirtti. Abdurrahman, “Sanıklar yazışmalarından ve Whatsaap konuşmalarından olayları ırkçı saiklerle işlediklerini söylüyorlar. Savcı açıkça sanıklara olayı üstlenin demiş bu yüzden Savcı Mustafa Ali Öğütçü’nün tanık olarak dinlenilmesini talep ediyoruz” diye konuştu.   ‘Aile ırkçı saldırı olduğunu söyledi’   Ailenin saldırının ardından olayın ırkçı olduğuna ilişkin ifadeler ve basına demeç verdiğini hatırlatan Abdurrahman, “Müvekkillerim olayın ırkçı saldırı olduğunu söyledi ama adli makamlar ve yöneticiler bunu araştırmak yerine ‘Olay ırkçı saldırı değildir’ diye açıklama yaptılar. Sizin göreviniz bu mu, yoksa olayı araştırmak mı” diye konuştu.   ‘Aileyi kimse dinlemediği için katliam yaşandı’   Saldırıdan sonra ailenin yetkililer tarafından dikkate alınmadığı ve koruma verilmediği için katliamın gerçekleştiğini söyleyen Abdurrahman, “Saldırıdan sonra çok uyardık ama kimse dinlemedi. Önlemler alınsaydı aile yaşıyor olacaktı ve bu saldırının ırkçı bir saldırı olduğunu ifade edeceklerdi” dedi.   Tutuksuz sanıklar duruşmaya gelmedi   Tutuksuz sanıkların mahkemeye gelmediğini belirten Abdurrahman, “Sanki birileri tutuksuz sanıklara ‘Duruşmanın önemi yok gelmeyin, ceza almayacaksınız’ demiş gibi sanıkları sandalyelere oturtamıyoruz” diye konuştu.   ‘Irkçı saldırı dememizden rahatsız oluyorsunuz’   Abdurrahman’ın ardından konuşan aile avukatı Ömer Çelik, mahkemenin ırkçı saldırı söylemlerinden rahatsız olduğunu belirtti. Ömer, “Aile öldürülmeden önce televizyonlara, haber ajanslarına olayın ırkçı saldırı olduğunu söyledi. Olayın ırkçı saldırı olduğunu biliyoruz, bir aileyi topyekün öldürmek için saldırdılar keza daha sonra da öldürdüler. Irkçı saldırıya ilişkin tüm kararlarınızı üst mahkemelere taşıyacağız” sözlerini kullandı.   Tutuksuz sanıkların tutuklu sanıklarla aynı suçu işlediğine dikkati çeken Ömer, tutuksuz sanıklar için tutuklanma talep etti.   Sanıktan ‘ırkçılık’ savunması   Avukat beyanlarından sonra söz alan tutuklu sanık Lütfü Keleş, olayın ırkçı bir saldırı olmadığını belirterek “Böyle bir zihniyetim yoktur. Ülkücülük kavgası nasıl olur bilmem. Bunların kışkırtmasıyla bu kavga çıktı. Bizi tehdit ettiler, o yüzden kavga başladı. Bizim ırkçılıkla işimiz olmaz. Allah şahittir bunlar kışkırttığı için saldırı oldu” dedi.    ‘Dedeoğulları ailesinden çocukluk arkadaşım var’   Olayın ırkçı bir saldırı olmadığını belirten Ali Keleş, “Benim karşı tarafta çocukluk arkadaşım var. Bir sürü Kürt müşterim var. Irkçı değilim” diye konuştu.   ‘Irkçı saldırı yoktur’   Tutuklu sanıkların ardından konuşan sanık avukatı Kazım Turan, ırkçı bir saldırı olmadığını belirterek “İki aile arasında 11 yıldır olay yoktur bu yüzden ırkçı bir saldırı değildir. Öldürme kastıyla dava açılmış ama öldürme kastı yoktur” diye konuştu.   ‘Ali ve Zehra Keleş arasındaki konuşmalar dosyadan çekilmeli’   Sanık avukatı, Mustafa Erman, dosyada bulunan ve Ali Keleş’in suçu üstlendiğini söyleyen konuşmaların dosyadan çıkarılmasını istedi. Mustafa, “Zehra Keleş, Ali Keleş üzerine ifadeden çekilme hakkı vardır. Bu yüzden aralarındaki konuşmalar kayıt edilemez veya saklanamaz. Söz konusu konuşmaların dosyadan çekilmesini istiyoruz” dedi.   Silah kullanmadığı için tahliyesini istedi   Mustafa, Lütfü Keleş’in silahı olduğu halde sopa kullandığına dikkati çekerek, “Müvekkilimin evinde silah var ama sopalar kullanılmış. Kullanılan aletler öldürmeye elverişli değildir bu yüzden öldürme kastı yoktur. Tahliyesini talep ediyoruz” dedi.    Duruşma ertelendi    Avukat beyanlarının ardında 10 dakika ara veren mahkeme heyeti kararı açıkladı. Mahkeme duruşmayı 16 Eylül 2020’ye erteleyerek, tutuksuz sanıkların tutuksuzluğuna, tutuklularının tutuklu halinin devamına karar verdi.   Duruşmaya katılım çağrısı   Mahkemenin kararının ardından adliye önünde açıklama yapan aile avukatı Abdurrahman Karabulut, kamuoyuna duruşmaya sahiplenme çağrısında bulundu. Abdurrahman, "Bugün saldırı duruşması vardı böyle görüyoruz hem katliam dosyası hem saldırı dosyasında sanıkları bir türlü sanık kürsüsüne oturmuyor. Birileri dosyanın ciddi olmadığını ceza almayacaklarını söylemekte, Sanıklar duruşmayı ciddiye almıyor. Sanıklar gelsin diyoruz sorular sormak istiyoruz ama halen bu ciddiyetsizlik devam ediyor. Adli kontrolle sanıklar ellerini kolunu sallayarak geziyor. Lütfü Keleş ‘üstlendik’ diyor ama diğer sanıklar tutuklanmıyor. Tutuklanma talebimiz reddedildi.   Kamuoyu baskısı önemli   Adalet için kamuoyu baskısı önemli. Kadir Şeker’in kamuoyu baskısıyla cezası azaldı muhtemelen bir sonraki duruşmada serbest kalacak. İstanbul Sözleşmesine ilişkin kararlar kamuoyu baskısıyla alındı. Burada 7 kişi öldürüldü herkese sesleniyorum neredesiniz olay sıcakken geliyorlar sonra yoklar. Halkların Demokratik Partisi (HDP) dışında siyasetçi yok sizin vicdanınız ne zaman köreldi? Adalet duruşma salonlarında işlemiyor. Etkin olmayan soruşturma ve kovuşturma sürecini yaşadık. Herkes bu davaya etkili bir şekilde sahiplenmeli.”