Mücadelesini sesinde ölümsüzleştirdi

  • 09:05 10 Mayıs 2023
  • Portre
 
AMED - Kürt sanatının ölümsüz seslerinden Hozan Mizgîn’in yaşamını yitirişinin üzerinden 31 yıl geçti. Yıllar geçse de ezgileri hala dilden dile dolaşan Mizgîn, devrimci sanatın da mihenk taşlarından.
 
Kürt kültürü ve sanatı, direnişi ezgileriyle ölümsüzleştiren nice emekçilerin tarihi oldu. Bu tarihin mihenk taşlarından olan Hozan Mizgîn (Gurbet Aydın) de yine ardılı olduğu devrimci sanatçılar gibi unutulmaz eserler bıraktı. 1962 yılında Êlih’te (Batman) dünyaya gelen Hozan Mizgîn, 1980 darbesinden kısa bir süre önce Kürt özgürlük hareketine katıldı. 1983'te Avrupa'da Kürt kültür sanat çalışmalarına dahil olarak gelişmesinde, yayılmasında emek veren Hozan Mizgîn, Huner-Kom'un kuruluş çalışmalarında ve Yurtsever Kürt Kadınlar Birliği’nde (Yekitiya Jinên Welatparêz ên Kurdistanê-YJWK) yer aldı.
 
Kadınlara öncülük etti
 
Devrimci kişiliği ve duruşu ile çevresinde bulunan birçok kadının baskı ve saldırılara başkaldırmasını ve özgürlük mücadelesine katılmasını sağlayan Hozan Mizgîn, uzun bir süre Avrupa'da çalışmalarını yürüttükten sonra, Kurdistan’a dönerek Bedlîs’in Tetwan ilçesinde çalışmalarına devam eder. Kadınlara ulaşmak ve erkek egemen sistemin kadınlar üzerinde kurduğu tahakkümü ortadan kaldırmak adına mücadelesine dört elle sarılan Mizgîn, kadınlara ulaşmak adına kara çarşaf giyerek, mahallelerde toplantılar yapar.  
 
Sanatıyla yaşamaya devam ediyor
 
Mizgîn’in 11 Mayıs 1992’de kaldığı eve baskın yapılır. Baskın esnasında teslim olması istenen ancak buna karşı direnen Mizgîn, çatışma esnasında yaralanarak yaşamını yitirir. Hayatını kaybedişinin ardından sesi dalga dalga yayılan Mizgîn’in anısı, yarattığı ve miras bıraktığı sanatı ile yaşıyor. “Çemê Hezîl”, “Gundîno Hawar”, “Lo hevalno” ve “Newroz” şarkılarıyla halkın dilinden düşmeyen Mizgîn, kasetleri yasaklansa da hiçbir zaman unutulmadı.
 
İlk kasetin heyecanı
 
Şimdi tutsak olan muhabirimiz Derya Ren’e 2022 yılında verdiği röportajda kardeşi Mizgîne dair konuşan Şükran Akış, Mizgîn’in sürekli şiir yazdığını, şarkılar seslendirdiğini paylaşmıştı. Şükran, “Mahallelerde yapılan tüm düğünlere davet edilirdi, onun gitmediği düğünler düğün sayılmazdı. Sesi çok güzeldi, insanları cezbediyordu. Katılım yaptıktan sonra televizyonlarda çıkmaya başladı, bu durum bize büyük heyecan verdi. İlk kaseti geldiği zaman ne yapacağımı bilemedim. Mizgin, yarattığı sanat ile beraber birçok kişiye örnek oldu” demişti.
 
‘Ondan geriye bir şey bırakmadılar...’
 
Aynı röportajda kızı Mizgîn’i anlatan Hasret Aydın da sağlık sorunları nedeniyle birçok şeyi hatırlamadığını belirterek, şunları paylaşmıştı: “Kızımın cenazesini Tatvan’dan Batman’a getirmek istedim. Ancak halk Mizgîn’in mücadele verdiği yer olan Tatvan’da kalmasını istedi. Bundan kaynaklı cenazeyi getirmedik. Kızımın fotoğrafları ve mektupları vardı, ancak eve yapılan baskınlar esnasında polisler aldı. Kızımdan geriye bana bir şey bırakmadılar. Şu an devam eden savaştan kaynaklı yüzlerde kişi yaşamını yitiriyor. Allah mücadele edenlere yardımcı olsun.”