Ayşegül Devecioğlu: İktidarın beka savaşına herkes karşı çıkmalı 2022-08-11 10:33:33   İSTANBUL - Yayınladıkları açıklama ile AKP-MHP iktidarının Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik olası saldırısına karşı çıkan 308 isimden biri olan DİB üyesi Ayşegül Devecioğlu, kamuoyunun iktidarın bekası için yaptığı savaşa karşı çıkması gerektiğini söyledi.    AKP-MHP iktidarının, Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) ile birlikte Federe Kürdistan Bölgesi’ndeki Zap, Avaşîn ve Metîna alanlara yönelik derinleştirdiği saldırılar devam ederken, Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelikte saldırı hazırlıkları yapıyor.    İktidarın savaş politikalarını durdurması ve muhalefetin savaşa karşı sessiz kalmaması için akademisyen, gazeteci, yazar, oyuncuların da içinde yer aldığı 308 isim, açıklama yaparak bir imza metni yayınladı.  İmzacıların yayınladığı metinde, “Bu suça ortak olmayın!” denilerek başta muhalefet partileri olmak üzere tüm kamuoyuna savaşa karşı ses çıkarmaları yönünde çağrı yapıldı.   İmzacılardan biri olan yazar ve Demokrasi için Birlik (DİB) üyesi Ayşegül Devecioğlu, konuya ilişkin değerlendirmelerde bulundu.   ‘Savaş politikaları ülkeye çok şey kaybettirdi’   Hem Zaxo’da hem de Federe Kürdistan Bölgesi’ndeki saldırılarda savaş ve insanlık suçu işlendiğini dile getiren Ayşegül, Türk askerlerinin bölgeye girmeye çalışmasının birçok tepkiye neden olduğunu ifade etti. Ayşegül, “Savaş, rejiminin iktidarda kalmak için yaptığı hamlelerden bir tanesi. Hikayesi bitti. Topluma vaat edecek hiçbir şeyi kalmadı. Sistem çökmüş vaziyette. Elindeki kozların en kıymetlisi bu savaş. Yıllardır sürdürülen milliyetçi, savaş politikaları ülkeye çok şey kaybettirdi. Bu sadece Kürt sorununda çözümsüzlük getirmedi kıt olan kaynakların eğitime, sağlığa, yoksulluğun ortadan kaldırılması için kullanılması gereken kaynaklar savaşlara ayrıldı” dedi.     ‘Yürütülen bütün operasyonlar halkın cebinden yapılıyor’   Geçtiğimiz yıllarda AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “Bir tane merminin bedelini biliyor musun sen?” sözünü hatırlatan Ayşegül, bu şekilde savaşın ekonomik boyutunu gözler önünü serdiğini söyledi. Bu gün de halktan alınan vergiyle oluşturulan bütçenin  büyük kısmının savaşa ayrıldığını dile getiren Ayşegül şöyle devam etti:  “Bütçenin halkın ihtiyaçları için kullanılması gerekir. Demokrasinin en önemli özelliklerinden bir tanesi bütçenin demokratik katılımcı bir tarzda yapılması ama bizde saray tarafından yapılıyor. Ya yandaşlara peşkeş çekiliyor ya da savaşlara peşkeş çekiliyor. Yürütülen bütün operasyonlar halkın cebinden yapılıyor” diye ifade etti.   ‘Zafer hikayesi yaratılmaya çalışılıyor’   İktidarın savaşı kazandığı yönünde kamuoyunda algı oluşturmaya çalıştığını ifade eden Ayşegül, “PKK’yi yok ettik” diyerek bir başarı hikayesi yazmaya çalıştığını aktardı. Ayşegül, “Türkiye’deki basında yazmıyor ama dış kaynaklarda yer alan bilgiye göre korkunç oranlarda kayıp var. Ama yansıtmak işlerine gelmiyor. Medyanın çoğunluğu iktidarın elinde, sansürle ve gazetecileri hapse atarak insanların basın özgürlüğü yok ediliyor. Bilinçli politikayla savaş kayıpları saklanıp buradan zafer hikayesi yaratılmaya çalışılıyor. Ama ölen birçok insan var ne zamana kadar saklayacaklar” ifadelerini kullandı.    ‘Milli mesele kılıfının arkasına saklanılıyor’   Kendini “Altılı Masa” olarak tanımlayan muhalefete büyük bir görevin düştüğünü ancak söz konusu “vatan, millet” olduğunda muhalefetin iktidarın yanında yer aldığını vurgulayan Ayşegül, “Muhalefet iktidarın milliyetçi politikasının arkasına diziliyor. Bu durumda hem ülke kaybediyor hem insanlık ölüyor. Muhalefet iktidarın stratejisinin bir parçası haline gelmiş. Muhalefetin derdi bu ülkede insanların eşit özgür yaşaması olsa bu savaş politikalarına da karşı çıkarlar. Bu politikalar Kürtlere karşı olmanın ötesinde topluma karşı. İktidar muhalefeti hırsız olmakla suçluyor ama böyle bir iktidarla nasıl ortak milli meselesi olabilir. Milli mesele kılıfının arkasına saklanılıyor” dedi.   ‘Bu suça ortak olmayın’   Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik gerçekleştirilmesi planlanan saldırıya karşı 308 ismin muhalefet başta olmak üzere tüm kamuoyuna savaşa ortak olmaması için çağrı yapmasının amacını açıklayan Ayşegül şunları dile getirdi:  “Ülkede demokrasiden yana güçler iktidarın neden Suriye’ye saldırmak istediğini görüyorlar. İmzacıların hepsi her türlü savaşa karşı insanlar. Buradan çıkmış bir tavır alış. Bu imza metni toplumdaki diğer yapıları da harekete geçirsin. Metinin amacı toplumsal duyarlılık yaratmak, muhalefet sıfatını her ne kadar yakıştıramazsak da altı siyasi partinin oluşturduğu siyasi ittifaka bu suça ortak olmayın diye seslenmek.”   ‘IŞİD’i tekrar cesaretlendirmeye başladı’   Rojava’da inşa edilen sistemin iktidarın hoşuna gitmediğini belirten Ayşegül, bunun yok edilmek istendiğini söyledi. “Emparyalist devletler bunun dışında değildir” diyen Ayşegül, “Büyük devletlerin aldığı tavır IŞİD’i tekrar cesaretlendirmeye başladı. Oradaki insanların mücadelesi ile geriletildiğini bütün dünya biliyor. Kadınların köle olarak satılmasından, kafalarının kesilmesine kadar akıl almaz zulüm yalandı. Buna karşı yiğitçe direniş gösterildi. Yani bu savaş kimsenin yararına olmayacaktır. Türkiye halkı ‘bu savaşı istemiyoruz, bizim zararımıza’ diyerek güçlü ses çıkartmazsa, onlar kendi çıkarlarına göre davranacaklardır” şeklinde konuştu.   ‘İktidarın beka savaşına herkes karşı çıkmalı’   Türkiye’nin savaş politikasına karşı kamuoyuna çağrı yapan Ayşegül, “İktidarın beka savaşı olan bu savaş hiçbir zaman ülke çıkarlarına hizmet etmeyecek, bizim için ölüm ve açlık demek olan bu savaşa demokratik kurum ve kuruluşların, her yurttaşın mutlaka karşı çıkması gerekiyor” diyerek sessiz kalınmamasını istedi.