Kadınlar 3'üncü Yol'daki misyonlarını tartışacak

  • 09:06 18 Mayıs 2022
  • Siyaset
Öznur Değer
 
ANKARA - 300 kadının katılacağı HDP Kadın Konferansı öncesi yapılan bölge konferanslarını değerlendiren Kadın Meclisi üyesi Leman Kiraz, konferanslarda savaşın, şiddetin, kaosun kadın kırımı ve kadın yoksulluğunu ortaya çıkardığı tespitinde bulunulduğunu söyledi. Leman, genel konferansta da sorunların çözüm perspektifi olarak 3’üncü Yol içerisinde nasıl var olacaklarını, demokratik cumhuriyet ve radikal demokrasiye nasıl öncülük edeceklerini tartışacaklarını belirtti.
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi, 3 Temmuz’da gerçekleşecek HDP 5’nci Olağan Kongresi öncesinde Bölge Kadın Konferanslarını gerçekleştirdi. HDP Kadın Meclisi, 5 Mayıs’ta Karadeniz, 8 Mayıs’ta İç Anadolu, 13 Mayıs Serhad, Ege ve Marmara ile son olarak 16 Mayıs’ta Çukurova ve Diyarbakır’da, Bölge Kadın Konferansları gerçekleştirdi. “Özgürlükte kararlı, mücadelede ısrarlıyız” şiarıyla gerçekleştirilen bölge konferanslarının ardından ise HDP Kadın Meclisi, 21-22 Mayıs’ta Ankara’da Genel Kadın Konferansı'nı gerçekleştirecek.
 
Gerçekleştirilen bölge konferansları ile açığa çıkan talepler ve merkezi kadın konferansına yönelik yapılan hazırlıklara ilişkin HDP Kadın Meclisi üyesi ve Parti Meclisi (PM) üyesi Leman Kiraz değerlendirmelerde bulundu.
 
Konferansa en az 300 kadın katılacak
 
Tüm bölgelerde konferans öncesinde hazırlık toplantıları yaptıklarını dile getiren Leman, buradan seçtikleri delegeler aracılığıyla merkezi konferansı gerçekleştireceklerini bildirdi. En az 300 kadının konferansa katılacağını ifade eden Leman, bölge konferanslarında tartışılan konuların merkezi konferansta da tartışılacağını kaydetti. Konferansta çıkan başlıkları 3 Temmuz’da gerçekleşecek kongrede karar altına alacaklarını dile getiren Leman, “Bütün il ilçelerde ve ardından belirlenen merkezi yerlerde tartışmalar yürütülüyor, daha sonra bunları karar haline getiriyor, büyük kongrede de bunu tüm delegelere onaylatıp karar haline getiriyoruz. Konferansımızı ‘Özgürlükte kararlı, mücadelede ısrarlıyız’ şiarıyla gerçekleştiriyoruz” şeklinde konuştu.  
 
Konferansta 3’ncü Yol vurgusu
 
Konferansların gerçekleştiği sürecin Kürtlere yönelik baskının arttığı, zor aygıtlarının yoğun kullanıldığı bir sürece denk geldiğinin altını çizen Leman, konferansın önemine şu sözlerle işaret etti: “Konferansları iğne ile kuyu kazarak, yıllardır emek vererek yürüttüğümüz bir mücadelenin önemli bir aşaması olarak görüyoruz. Bulunduğumuz her alanda mücadele etmemiz, her koşulda bir araya gelmemiz gerektiğini söyledik. Bu sistemi değiştirmek, dönüştürmek, nefret, anlayışına, militarizme karşı durmak gerektiğini belirttik. Daha özgür, daha eşitlikçi bir toplumsal sistemi inşa etmeyi, 3’ncü Yol’da öncü olmayı, yeni bir yaşamı inşa etmeyi hedeflediğimiz için yapıyoruz bunları. Konferanslar da bunu tartıştığımız, erkek zihniyetinin bizden çaldığını geri almak için bir araya geldiğimiz, bunlar üzerine konuştuğumuz bir alan."
 
Tarım ve göçmen politikaları
 
8 Mayıs’ta Ankara’da gerçekleşen İç Anadolu Bölgesi Kadın Konferansı’ndaki tartışma ve başlıklara da dikkat çeken Leman, konferansta öne çıkan başlıkları değerlendirdi. Bu hayatın, coğrafyanın içinde olduklarını ancak AKP-MHP iktidarının zulmünden nasibini aldıklarını kaydeden Leman, konferansta öne çıkan başlıkları şöyle sıraladı: “İç Anadolu yıllardır buğday ambarı olarak geçer. Biz HDP Kadın Meclisi olarak konferansta tarımı konuştuk. Tarımda ciddi bir gerilemenin yaşandığını kaydettik. Bunun sebebi ise iktidarın uyguladığı tarım politikaları, kotalar ve doğaya verdiği tahribat. Mevsimlik tarım işçisi kadın ve çocukların sorunlarını konuştuk ve bu anlamda öneriler açığa çıktı. Onlara nasıl yardımcı olabileceğimizi, sorunlarına nasıl el atabileceğimizi tartıştık. Mülteci meselesi de konuştuğumuz konular arasında. Mültecilere yapılan saldırıların iktidarın nefret dilinden kaynaklandığını düşünüyoruz. Mülteci kadınlarla nasıl dayanışabileceğimizi konuştuk.”  
 
‘İç Anadolu Bölgesi’nde özel bir politika mı var?’
 
Konferansta kaçırılan Êzidi kadın ve çocukların durumuna da dikkat çektiklerini dile getiren Leman, “Êzidi kadın ve çocukların İç Anadolu Bölgesi’nde ortaya çıkması, burada bazı evlerde hapsedildiğini ve ailelerin bireysel çabalarıyla onlara ulaşmaya çalıştığını öğrendik. Bunu Genel Kadın Konferansı’mızda da dile getireceğiz. Bu durum ‘İç Anadolu Bölgesi’nde özel bir politika mı var? Bunların altında yatan başka sebepler mi var?’ sorularını akla getiriyor. Bunların tartışmasının yürüttük. İktidarın savaş ve güvenlikçi politikalarına karşı ısrarla barışı savunmamız gerektiğini konuştuk” dedi.
 
‘260 milyon silaha ve güvenlik politikalarına gitti’
 
İktidarın savaş politikalarına değinen Leman, yaratılan tüm savaşlarda en çok zararı kadınlar ve çocukların gördüğünü ifade etti. Bunların ekonomik kriz, kadın ve çocuklara yönelik taciz olarak yansıdığını söyleyen Leman, “Ama bunun yanında ülkenin bütçesine baktığımızda ciddi bir rakamın savaş bütçesine harcandığını görüyoruz. 260 milyon silaha ve güvenlik politikalarına gitti. Yoksulluğun kaynağının da bu olduğunu biliyoruz. Kadın yoksulluğunu da derinleştiren bir şey. Şu anda sınırlarımız dışında birçok halka, Kürdistan Federe Bölgesi’ne karşı da bir saldırı gerçekleştiriliyor. Bu, kadınların cebinden alınan parayla yapılıyor. Halklara ayrılması gereken paranın tümden savaş politikalarına ayrıldığını düşünüyoruz. Konferansta bunları konuştuk. Barışın biz kadınlar için ne kadar önemli olduğunu konuştuk. Yine cezaevlerindeki hak ihlallerini tartıştık” sözlerine yer verdi.  
 
‘Coğrafya savaşın, şiddetin artarak devam ettiği bölge haline geldi’
 
Demokratik siyasette, kapitalist ataerkiye inat daha fazla yer almayı konuştuklarını belirten Leman, “Saydığım başlıkları coşkulu, öneri getiren, kadınların demokratik siyasette yer alma biçiminden tutun da kadınlar önündeki engelleri kaldırıp, haklarımızı nasıl alabileceğimize dair önerilerimizi merkezi konferansımızda yazılı hale getirip sunduk. Yaşadığımız coğrafya savaşın, şiddetin, kaosun her gün artarak devam ettiği bölge haline geldi. Bu durumun açığa çıkardığı çok net iki şey var; biri kadın katliamı biri de kadın yoksulluğu. Kadın kırımının artık bir devlet politikası haline geldiğini belirttik. Kadına karşı bir kırım operasyonu var. Bu başlıkları ayrıca genel konferansımızda da tartışacağız” ifadelerini kullandı.
 
‘Kadınlar 3’ncü Yol içerisinde nasıl var olacağımızı tartışacağız’
 
Kadınlarla dayanışmayı, ittifakı büyütmeyi tartıştıklarına ve tartışacaklarına dikkat çeken Leman, özgürlüklerini ve eşitliklerini alıncaya kadar kadınlarla ittifakı yükselteceklerinin altını çizdi. Leman, “Kadın meselesini dert eden tüm kadınlarla birlikte yol yürüyoruz ama 3’ncü Yol içerisinde nasıl var olacağımızı, ülkede demokratik cumhuriyeti, radikal demokrasiyi biz kadınlar öncülüğünde nasıl getirebileceğimizi de konferansta dile getireceğiz” diye belirtti.
 
‘Yeni yaşamı kadınlar hep birlikte örecek’
 
Tüm konferanslarının çok güçlü geçtiğine işaret eden Leman, kadınların şiddete, katliama, baskıya rağmen bir araya gelerek sorunlarını konuştuklarını kaydetti. Kadınların, sistemi, kapitalist-ataerkiyi değiştirebileceği duygusunu konferansta yaşadığını dile getiren Leman, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Kadınlar her başlık için çok kararlı bir şekilde cümlelerini kurdu. Biz bu sistemi değiştirecek, dönüştürecek kadınları özgürlüğe, eşitliğe, farklılıklarıyla renkli bir biçimde bir arada olmayı örecek şeyler istiyoruz. İstanbul Sözleşmesi’nin bir gecede tek erkek tarafından kaldırılmasına tüm kadınlarla karşı çıktık. Biz tahayyül ettiğimiz hayatları yaşayacağımız bir coğrafya, ülke yaratacağımıza eminiz. Mutlaka kadınlar, halklar kazanacak. Yeni yaşamı kadınlar hep birlikte örecek.”