‘Dilin yaşatılmasında kadınların rolü büyük’

  • 09:04 14 Mayıs 2022
  • Güncel
Zelal Tunç 
 
VAN - Kürt Dil Bayramı’nın önemine değinen yerine kayyım atanan Çaldıran Belediye Eşbaşkanı Leyla Atsak, “Dilin korunmasında ve yaşatılmasında kadınların rolü de büyüktür” diyerek anadilin yaşatılması için mücadelenin ve çalışmaların büyütülmesi gerektiğini belirtti. 
 
Celadet Alî Bedirxan'ın 1932'de çıkardığı Kürtçe Hawar dergisinin yayına başladığı gün olan 15 Mayıs, Kürt Dil Bayramı olarak kutlanıyor. Kürt Dil Bayramı’na ilişkin her yıl eylem ve etkinler yapılırken, bu yıl da birçok kentte çok sayıda eylem ve etkinlik gerçekleştiriliyor. Kürtçe’ye dönük saldırı ve baskılara karşı da mücadele edilirken, özellikle HDP’li belediyelere atanan kayyımlar Kürtçe tabela, park, mahalle, sokak ve cadde isimlerini değiştirerek, Kürtçe’ye dönük tahammülsüzlüğünü göstermeye devam ediyor.
 
Yerine kayyım atanan Çaldıran Belediye Eşbaşkanı Leyla Atsak, iktidarın kayyımlar eliyle Kürtçe’ye yönelik belediyelerde yürüttüğü politikaları değerlendirdi. Leyla, 15 Mayıs’ın Kürt halkı için tarihsel sürecine değinerek, “Kürt halkı olarak özelde 15 Mayıs gününü bayramdan ziyade direniş günü olarak ele alıyoruz. Bu anlamda tarihsel olarak Kürt dili için mücadele veren herkesi 15 Mayıs günü vesilesiyle de saygıyla anıyorum” dedi.
 
‘Kürt varlığına tahammülsüzlük’
 
Kürtçe’nin kadim bir dil olduğunu söyleyen Leyla, “Dili bir varlık olarak ele alıyoruz. Bir halkın var oluşunun en büyük ispatı dildir. Kültürel varlığımızda dilin gelişimiyle paraleldir. Dil mücadelemiz her alanda sürdüğü gibi buna paralel olarak dilimiz saldırılara maruz kalıyor. Kamusal alanda yasaklanmasının tek nedeni Kürt varlığına olan tahammülsüzlüktür. Kendi aralarında Kürtçe konuşanlar, sokakta Kürtçe şarkı söyleyenler, Kürt sanatçılar her yönden saldırı ile karşı karşıya bırakılıyor. Erzurum’un Karayazı ilçesinde sözde eğitimcilerin Kürtçe tabelaya karşı hakaretvari söylemleri de Kürde tahammülsüzlüktür. Bunlar öğretmen ve nüfusun yüzde yüzü Kürt olan ilçe sakini çocuklarına eğitim veren insanlardır. Bu eğitimcilerin bu ırkçılıkla çocuklarımıza nasıl eğitim verdiği açığa çıkmaktadır” diye belirtti. 
 
‘Dili yaşatmakta kadının rolü’
 
HDP’li belediyelere atanan kayyımların belediyelere geçer geçmez ilk olarak Kürtçe köy isimlerinin yazılı olduğu tabelaları değiştirdiğini kaydeden Leyla, “Mahalle ve sokaklarımızda yer alan Kürtçe tabelaları sökerek hiçbir alakası olmayan Türkçe isimler verildi. Halk buna karşı elbette Kürtçe isimlerini kullanarak bir karşı duruş sergilemeye de devam ediyor. Kayyım düşmanca politikalarla Kürtçe diline, kimliğine saldırdı. Bu alanda kim dilimize yönelik bir suç işlemişse hukuki boyutuyla da hiçbir şekilde gereği yerine getirilmedi. Dilin korunmasında ve yaşatılmasında kadınların rolü de büyüktür. Geçmişten bugüne dili yaşatan hep kadınlar olmuştur. Meryemxan, Ayşe Şan ve daha nice kadın öncüler ile günümüze kadar varan sanatsal, kültürel çalışmalar var.  Dil kurslarında yine kadın öncülüğünde sahiplenme çabasını görüyoruz. Dolayısıyla tarihte olduğu gibi günümüzde de kadının dil ve kimlik üzerindeki etkisi sürüyor” şeklinde konuştu.
 
Son olarak Kürt halkının diline, kimliğine sahip çıkması gerektiğini söyleyen Leyla, “Dilimiz yok olursa varlığımız kaybolur. Dile sahip çıkmak varlık ve yokluk meselesidir. Her alanda dilimizi sahiplenmeli ve yaşatmalıyız” çağrısında bulundu.