Tutsak yakınları kahvaltıda buluştu: Birlikte mücadele edeceğiz

  • 14:14 21 Mayıs 2022
  • Güncel
İSTANBUL – TDİ’nin kahvaltı etkinliğinde bir araya gelen çok sayıda tutsak yakını, hasta tutsaklar için mücadelelerini hep birlikte büyüteceklerinin ve yakınlarına sahip çıkacaklarının mesajını verdi.
 
Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi (TDİ), Kadıköy’de bulunan Bilim Eğitim Estetik Kültür Sanat Araştırmaları Vakfı’nda (BEKSAV) tutsak yakınlarıyla kahvaltı etkinliği gerçekleştirdi. Çok sayıda tutsak yakınının katıldığı etkinlikte, Adalet Nöbeti eylemcileri, Marmara Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Dayanışma Derneği (MATUHAY-DER) yöneticileri, Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Erol Katırcıoğlu ve Suruç Aileleri İnisiyatifi üyeleri de yer aldı. Etkinliğin yapıldığı bahçeye ise, “İnfaz yakmalara son, hasta tutsaklara özgürlük” pankartı asıldı.
 
‘Çocuklarımıza sahip çıkmazsak…’
 
Kahvaltı ile başlayan etkinlik daha sonra hasta tutsakların durumuna dikkat çekilen ve dayanışma çağrısı yapılan konuşmalarla devam etti. İlk olarak söz alan TDİ Dönem Sözcüsü Hıdır Sabur, tutsaklara dönük keyfi olarak infaz yakmaların arttığına değindi. Tutsak çocuklarının kötü bir şey yapmadığını vurgulayan Hıdır, “Eğer biz çocuklarımıza sahip çıkmaz, peşlerinden gitmezsek, haklarını savunmazsak daha kötü şeyler yapacaklar” dedi. Tutsaklar için meydanlara çıkıp eylemselliğin arttırılması gerektiğinin altını çizen Hıdır, “Bir haftada beş cenaze çıktı. Biz eylem yaptık, ne kadar ölüm geliyorsa biraz azalmaya başladı” yorumunu yaptı.
 
‘Çözüm birlikte hareket etmekten geçiyor’
 
Daha sonra söz alan HDP İstanbul Milletvekili Erol Katırcıoğlu da, “Cumhurbaşkanı bir diktatörlük sistemi haline gelmiştir” sözleriyle konuşmasına başladı. “Üçüncü Yol” seçeneğinin önemine vurgu yapan Erol, “Millet İttifakı’nın Türkiye’nin sorunlarını düzeltmesi mümkün değil. Vahim bir durum. Anayasada birçok özgürlükler tanımlanmış durumda ama asla bu durumla karşılaşmıyoruz. Bir açıklama yapmamız bile engelleniyor. Polisin baskısıyla karşılaşıyoruz açıklamalarda. Bu haksızlıkları giderebilmemiz için ancak ve ancak birlikte davranmak, demokrasiye sahip çıkmak gerekir” şeklinde konuştu. Bu topraklarda adaletin olmadığını söyleyen Erol, “Çözüm birlikte hareket etmekten geçiyor” sözleriyle konuşmasını sonlandırdı.
 
Yaşadıklarını anlattılar
 
İnfazları yakılan ve hasta tutsak yakınlarının başlattığı Adalet Nöbeti eylemcilerinden Kumri Akgül ise 17 yıldır hasta tutsak ablası olduğunu belirtti. Adaletin olmadığına ve tüm nöbet eylemlerinde polis işkencesine maruz kaldıklarını ifade eden Kumri, “Birbirimize el vermezsek tutsakların hepsini teker teker cezaevinde öldürecekler. Biz bunun farkındayız. Çocuklarımızın, kardeşlerimizin arkasında durmazsak, hasta tutsakları infaz etmeye devam edecekler. Nasıl olsa hastadır, bilinçli değildir diyorlar, öldürüyorlar. Şu anda 5 bine yakın hasta tutsağımız var. Ben de Adalet Nöbeti’ndeki annelerden biriyim. Bırakmıyorlar, her türlü işkenceye maruz kalıyoruz ama yine de korkmuyoruz.  Adalet olmayan bir ülkede yaşıyoruz. Adalet olmadığı için mahallede yürüyemiyoruz, kafamızı yastığa rahat koyamıyoruz. Biz bunlarla yaşıyoruz” diye konuştu.
 
Adalet gelene kadar ayakta olacaklarının mesajını veren Kumri, “Çocuklarımız, arkadaşlarımız özgür olana kadar ayaktayız. Bijî berxwedana zindanan” ifadeleriyle mücadelede ısrarcı olduklarını dile getirdi.
 
‘Herkes için adalet istiyoruz’
 
Bir diğer Adalet Nöbeti eylemcisi Cemile Çiftçi de, adalet ve barış istediklerini paylaştı. Cemile, “Kürt, Türk, Arap, Acem fark etmeksizin herkes için adalet istiyoruz. Adliye önüne gittiğimizde, ‘buraya niye geldiniz’ diyorlar. Biz hiçbir şey için değil sadece adalet için oraya gidiyoruz. Benim de kardeşim tutsak ama her tutsak benim kardeşimdir, çocuğumdur. Bu talebimizi sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı. Ardından söz alan TDİ üyesi Hüseyin İldan da, “Bir araya gelmenin büyük bir ihtiyaç olduğunu görüyoruz. Başaracağımıza kesinlikle inanıyoruz” şeklinde konuştu.
 
‘Birlikte mücadele edeceğiz’
 
Daha sonra söz alan avukat Yağmur Kavak, “Türkiye’de ve Kürdistan’da binlerce tutsak olduğu için kendilerine hasta demeye bile dilleri varmıyor. 5 bin değil belki de 10 bin hasta tutsak var. Yoldaşlarımızın mütevaziliği nedeniyle belki de sayımız bu kadar az” cümlelerini kullandı. Tutsaklar için yapılan eylemlerin dahi engellendiğini belirten Yağmur, “Tutsakların sesinin çıkartılmasından korkuyorlar. En ufak anayasal haklarımızı bile kullanmamıza izin vermiyorlar. Tutsakların tüm haklarını engelliyorlar. Onlar da bu baskı ve sindirme politikalarına direniyorlar. Son dönemde çok fazla tabut çıktı cezaevlerinden, devlet gün be gün işkenceyle ölüme sürüklüyor” dedi.
 
Hukuken ellerinden gelen her şeyi yaptıklarını söyleyen Yağmur, “Ama hukukun bittiği yerdeyiz. Birlikte mücadele edeceğiz, bütün alanlarda mahpuslarla dayanışma içinde olmak zorundayız. Özgürlük ve eşitlik dolu günler, yoldaşlarımızın, müvekkillerimizin bu uğurda mücadele ettiği ve mücadele ettiği için tutsak olduğu o günlere mücadeleyle adım adım ilerleyeceğiz” sözleriyle seslendi.
 
Etkinlik, konuşmaların ardından alkışlar eşliğinde son buldu.