Nuran İmir: Vekilliğin düşürülmesi kararını iktidar veremez

  • 09:02 27 Kasım 2022
  • Siyaset
 
ANKARA - Amed Milletvekili Semra Güzel’e vekilliğinin düşürülmesine ilişkin alınan komisyon kararının değerlendiren HDP’li Nuran İmir, dokunulmazlıkların kaldırılmasının ya da düşürülmesinin kararını iktidarın ya da yargının değil, halkın vermesi gerektiğini söyledi. 
 
Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) tutuklanan Amed Milletvekili Semra Güzel’in yasama faaliyetlerine katılmadığı gerekçesiyle vekilliğinin düşürülmesi yönünde oluşturulan Hazırlık Komisyonu, 8 Kasım’da yaptığı toplantıdan sonra "vekilliğin düşürülmesi" yönünde tavsiye kararını açıkladı. Karar, bu kez Anayasa ve Adalet Karma Komisyonu’nda görüşüldü. Komisyonda, oy çokluğuyla Semra Güzel’in vekilliğinin düşürülmesine karar verildi. Karma Komisyon, aldığı karara ilişkin raporunu Meclis Genel Kurulu'na gönderecek. Genel Kurul, Semra Güzel'in milletvekilliğinin düşürülmesiyle ilgili nihai kararı verecek. 
 
Karma Komisyonda yer alan HDP Şırnak Milletvekili Nuran İmir, Semra Güzel’in milletvekilliğinin düşürülmesini değerlendirdi.
 
‘Yargı zırhı ile siyaseti dizayn etmek istiyorlar’
 
Semra Güzel’in hedef gösterilmesinin Kürt halkına karşı başlatılan savaş konseptinin bir parçası olduğunu söyleyen Nuran, AKP ve MHP iktidarının Kürt siyasal hareketine karşı bir savaş başlattığını belirtti. Nuran, “Bu savaşta yürüttükleri kirli politikalar hukuk dışıdır hem kendi hukuklarını hem de uluslararası hukuku ayaklar altına almışlar. Bugün ülkenin dört parçasında Kürtlere ve kadınlara karşı hukuk askıya alınmıştır. Bugün Türkiye’de var olan kanunlar ve getirilen torba yasaları da sadece kendi iktidarlarının ömrünü uzatmak için kullanıyorlar. Var olan bütün kanunları Kürt siyasetini geriletmek için kullanıyorlar, yargı zırhı ile siyaseti dizayn etmek istiyorlar” dedi. 
 
‘Kürt kadınları üzerinde ideolojik savaş yürütüyorlar’
 
Kürt siyaseti içinde Kürt kadınların yıllardır benzersiz bir direniş içinde olduğuna dikkat çeken Nuran, AKP’nin siyasetinin Kürtlere karşı tahammülsüzlük üzerine kurulu olduğunu söyledi. Nuran şöyle devam etti: “Kürt kadınları üzerinde ideolojik bir savaş yürütüyorlar ve bunda ısrar ediyorlar. Birkaç gün önce iktidar ortağı MHP’nin başkanı açıkça ‘Biz bir saniye bile HDP’nin bu mecliste kalmasını istemiyoruz’ dedi. Bu aslında Kürtlere karşı olan tahammülsüzlüktür. Tabi bugün Kürtlere karşı başlatılan kirli savaş çok yönlü olarak ilerlemektedir. Kürtlerin doğasından tutun, Suriye’deki Kürt kazanımlarına ve Başûr’daki işgale kadar, yapılan bütün bu hamlelerle bir sonuca ulaşamıyorlar. Bu taktik aslında önceki iktidarlarda da vardı ve onlar da hep aynı sonucu alıyorlardı. Her başarısızlıklarında Kürt siyasal hareketine ve demokrasi güçlerine saldırıyorlar.” 
 
‘Muhalefette iktidar da resmi ideolojilerinin gerekliliğini yerine getiriyor’
 
HDP’ye dönük kapatma davasına da değinen Nuran, şöyle ekledi: “Demokrasi siyaset hikayemizde bugüne kadar Kürtlerin onlarca partisini kapattılar. Ama Kürt halkı her defasında güçlü ve haklı mücadelesinde devam ederek siyaset sahnesinde yerini aldı. Bu gün biz Kürt kadın hareketi de, HDP olarak da, Türkiye’de bütün ezilenlerin haklarını savunuyoruz ve bunun için mücadele ediyoruz. Bu gün her alanda saldırılar var. Zindanlardan, alanlara, demokrasi mücadelesine en sert saldırılar gerçekleşiyor. Bunun karşısında en güçlü direnişi gösterenler yine Kürt kadınlarıdır. Aslında milletvekilimiz Semra Güzel’in hedef alınması da bu kirli konseptin bir parçasıdır. Geçen yıldan beri bir fotoğraf üzerinden milletvekilimiz Semra Güzel hedef gösterildi. Bunun üzerinden ırkçılık ve milliyetçilik duyguları öne çıkarıldı. Bunun üzerinden Kürt kadın hareketini ve partimizi de hedef gösterdiler. Öne çıkardıkları milliyetçilik üzerinden de Meclis Genel Kurulu’nda aslında hiç uygulamadıkları yoklama sistemini uygulayarak milletvekilimizin vekilliğini düşürme yoluna gittiler. Bu uygulama da Meclis’te sadece Kürt vekillerine uygulanan bir uygulamadır. Burada sözde iktidara karşı olan muhalefet de destek sundu, mesele Kürt olunca her ne kadar yüzbinlerin oyu ile seçilmiş olsa fark etmiyor, muhalefeti ile iktidarı resmi ideolojinin gerekliklerini yerine getiriyorlar.”
 
‘O fotoğraf bizim gerçekliğimiz’
 
Kürtler ve Kürtlerin iradeleri söz konusu olunca muhalefetin, iktidarın değirmenine su taşıdığına dikkat çeken Nuran, her seferinde Kürt halkının inkar edildiğinin açıkça ortaya çıktığını kaydetti. Semra Güzel’e dönük çıkan fotoğrafın aslında toplumun gerçekliği olduğuna vurgu yapan Nuran, “HDP olarak aslında tam olarak diyoruz ki; Kürt sorunu savaş ile silah ile çözülemez bundan kaynaklı bu kadar bedel veriliyor. Fakat 2015’ten beri AKP iktidarı bizleri de kendisi gibi savaş ve milliyetçilik hattına çekmek istiyor. Fakat biz duruşumuzla siyasetimizle her defasında bu politikalarını boşa çıkarıyoruz. Bu tahammülsüzlükleri de bundandır. Sürekli meşru siyasetimizi kriminalize ederek, kendi hizmetinde olan yargı ile yargılamalar gerçekleştiriyorlar ve hatta bugün artık AKP Genel Başkanı’nın ve ortağı MHP’nin ağzından çıkan talimatlar başlı başına kanun hükmüne dönüşmüştür. Bu söylemler Kürt kadınları ve Kürtler üzerinde uygulanıyor. iktidar içine girdiği çıkmazdan kurtulmak için sürekli Kürtleri ve Kürt kadınlarını hedef gösteriyor. Demokratik siyasetle mücadele eden kadınlar İçişleri Bakanı’nın hedefindeler. Çünkü kirli politikaları bizim mücadelemizden kaynaklı sonuç alamıyor. Kürt siyasetini yenilgiye uğratmanın kadınlardan geçtiğini biliyorlar, bundan kaynaklı da bütün tehditleri ve şiddetleri kadın mücadelesine yöneliktir. İdeolojik olarak kadınları kendilerine düşman görüyorlar” şeklinde konuştu.
 
‘Halk karar verebilir’
 
Ayla Akat Ata, Gültan Kışanak, Ayşe Gökkan, Leyla Güven, Figen Yüksekdağ, Hülya Alökmen, Rojbin Çetin ve onlarca tutsak siyasetçi kadının toplumda bir değişim ve dönüşüm gerçekleştirmek için mücadele ettikleri için cezaevinde bulunduğunu belirten Nuran, Kürt kadınlarının hedef gösterilmesinin altındaki sebebinin Kürt kadın mücadelesi olduğuna vurgu yaptı. Nuran, “Kürt kadın önderleri şahsında Kürt kadın mücadelesini geriletmek ve zayıflatmak ve kendi etkisi altına almak ve geri adım attırmak istiyorlar. Fakat bu hiçbir zaman sonuç almadı almayacaktır. Bundan kaynaklı da sonuç almadıkları için bu saldırıları arttırıyorlar. Leyla Güven de Semra Güzel de yüzbinlerce oy ile seçilmişler, yasalara ve kanunlara karşı aykırı bir iş yapmamışlar, demokratik siyasetlerini yürütmüşler, kanunlar halkların iradesini tanımak zorundadır. Çünkü bunlar seçilmiş insanlar, statülerine ilişkin ne iktidar ne de yargı karar veremez. Seçilmişler hakkında ancak halk karar verebilir” sözlerini kullandı.
 
‘Tek çözüm Kürt halkını tanımak’
 
İktidarın kaos, kriz ve hukuksuzlarla ülkeyi çıkmaza sürüklediğini dile getiren Nuran, ülkenin çıkmazdan çıkmasının tek yolunun Kürt halkını tanımaktan geçtiğine işaret etti. Nuran, “Bugün iktidarın değirmenine su taşıyan muhalefet te Kürt sorununun çözümü konusunda yargılanacaktır. Tarih bunu affetmeyecek. Milletvekillerimizin vekilliğini düşürmek, Kürt halkının kararlarını seçimlerini tanımamaktır. Muhalefette bunu onaylayarak bunu doğruladı. Bu kararlarla bize geri adım attıramazlar. Bizler her seçimde çoğalarak geleceğiz. Her zaman halkımızın yanında olacağız ve bu zihniyete karşı bir adım geri atmayacağız” ifadelerini kullandı.