Kadınlar Pınar Gültekin için adalet istiyor

  • 09:05 19 Mayıs 2022
  • Güncel
Melike Aydın 
 
İZMİR - Pınar Gültekin’i katleden Cemal Metin Avcı ve diğer faillerin yargılandığı davayı izleyen kadınlar, iktidarın cezasızlık politikasının yargıya sirayet ettiğine dikkat çekti. Kadınlar, söz konusu politikalar karşısında adalet talebinde ısrarcı olacaklarının altını çizdi. 
 
Muğla’da 21 Temmuz 2020’de üniversite öğrencisi Pınar Gültekin’i işkence ederek katleden Cemal Metin Avcı hakkında “canavarca hisle öldürmek ve diğer isimlerin “suç delillerini gizlemek” suçlarından yargılandığı davanın 12’nci duruşması 16 Mayıs günü Muğla 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. 
 
Duruşmada iddia makamı verdiği mütalaasında, fail Cemal Metin Avcı’nın, “tasarlayarak ve canavarca hisle öldürmek”, kardeşi Mertcan Avcı’nın ise “canavarca hisle öldürmek suçuna yardım” suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis ile failin annesi Ayten Avcı, babası Selim Avcı, failin boşandığı Eda Karagün ve ortağı Şükrü Gökhan Orhan hakkında “delil karartmak” suçundan 2 ile 5 yıl arasında hapis cezası ile cezalandırılmasını istedi. 
 
Davayı takip etmek için Muğla Adliyesi’ne gelen kadınlar, yaklaşık iki yıldır devam eden davaya ilişkin ajansımıza konuştu. 
 
Duruşma faillerin lehine uzatılıyor
 
Kampüs Cadıları’ndan Rozana Urkun, davanın iki yıl gibi bir sürece yayılmasının, faillere zaman kazandırma amacını taşıdığını söyledi. Davanın sürekli ertelenmesinin nedeninin, faillerin lehine delil sunulmaya çalışılması olduğuna işaret eden Rozana, “Zaten hakimin tavırları da ilk duruşmadan beri ortadaydı. Katili sorgulamak yerine Pınar’ın özel hayatının sorgulandığı duruşmalar oldu. Ülkede yoğunluğu artan kadını hedef alan politikaların yargıya nasıl sirayet ettiğini görüyoruz. Davaların uzamasının sebebi budur” dedi. 
 
‘Kadın öğrenciler şiddet sarmalına itiliyor’
 
Katliamın öğrencilerin yoğun olarak yaşadığı Kötekli Mahallesi’nde yaşanan ilk ve son katliam olmadığını kaydeden Rozana, şöyle devam etti: “Pınar’dan önce Zeynep Şenpınar davası vardı. Onun için de kadınlar buradaydı. Sonrasında da başka kadınlar katledildi. Kötekli, üniversiteli kadınlara sistematik şiddetin tacizin sıklıkla yaşandığı bir yer. Genç kadınlar hem devlet, hem polis hem de üniversitelerin kadın düşmanı politikaları nedeniyle şiddet sarmalı içine itiliyor. Pınar da bunlardan biriydi. Yargının genç kadınların yanında değil, faillerin yanında olduğunu görüyoruz. Cemal Metin Avcı, birkaç duruşma öncesinde ‘İstanbul Sözleşmesi iyi ki kaldırıldı’ gibi bir cümle kurmuştu. Bu, kadın düşmanı politikaların faillere nasıl yardım ettiğini göstermiş oldu.”
 
‘Katledilen kadınların anneleri için de adalet istiyoruz’
 
Barış Anneleri İzmir İnisiyatifi Sözcüsü Behiye Yalçın ise “Adalet olsaydı, Pınar Gültekin okuluna devam edebilirdi,  okumasına yardımcı olunurdu” diyerek Pınar’ın katledilmesine tepki gösterdi. Behiye devamında, “Adalet tezahür etmedi. Adalet bütün insanlar içindir. İnsanlık gelirse adalet de gelir. Biz, adaleti hem kadınlar hem Kürtler hem de tüm dünya için istiyoruz. Adaleti Emine Şenyaşar için, Gülistan Doku için istiyoruz. Adaleti hem Adalet Nöbeti’ndeki anneler, hem tutsak anneleri, hem de katledilen kadınların anneleri için istiyoruz” diye belirtti. 
 
‘Yargı aileleri yargılıyor’
 
Adalet Nöbeti’ndeki ailelerle beraber davayı takip etmeye gelen Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir İl Örgütü’ne yönelik saldırıda katledilen Deniz Poyraz’ın annesi Fehime Poyraz, ilk olarak Pınar’ın annesi Şefika Gültekin’e dava açılmasına tepki gösterdi. Fehime, “Annenin yüreği yanmış, hem orada tehdit ediliyor hem de dava açılıyor. Hak hukuk varsa bu yapılmaz. Biz karşıyız. Yüreği yanmış bir anne her şeyi söyleyebilir. Deniz’in babasına da dava açıldı. Hem yüreğimiz yanıyor hem ceza alıyoruz. Bu katili savunmaktır. Deniz’in davasında katil parmağını salladı hakime. ‘Beni tahliye edeceksin ben bir teröristi öldürdüm, ödül vereceksiniz’ dedi. Savcı ‘duymadım’ dedi. Onun sırtını kuvvetli görüyor ki böyle konuşuyor. Pınar’ın annesi için de adalet istiyoruz” sözlerini kullandı. 
 
‘Cezasızlık politikası engel’
 
Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Belgin Koç da, davanın kadınların zamanla tepkisinin azalacağını düşünerek uzatılmaya çalışıldığına dikkat çekti. Belgin, “Adaletin kasti olarak geciktirildiğini düşünüyoruz. Talebimiz, kardeşimizi katleden caninin, suçu örten ve iştirak edenlerin her birinin en ağır cezalar almasıdır. Cezasızlık politikasının, kadın cinayetlerinin önlenmesi, şiddetin, tecavüzün, tacizin önlenmesinde en önemli engel olduğunu düşünüyoruz. Bu davayı sonuna kadar takip edeceğiz” diye konuştu.