‘Anneler ‘delalê’lerini düşmanın elinde bırakmasın’

  • 09:04 30 Eylül 2022
  • Güncel
 
DİYARBAKIR - Verdiği direniş sonucunda YJA STAR’lı kızı Hatice Ay’ın cenazesini alan Hidayet Ay, tüm annelerin cenazelere sahip çıkması gerektiğini belirterek, Hatice’yi şöyle anlattı: “Ben kızımın bıraktığı anıya sahip çıkacağım. Kızım ‘delalê’ydi ve yönünü dağlara verdi. Orada ceylanlaştı.”
 
Diyarbakır’ın Dicle ilçesinde bulunan Gorse Dağı kırsalında 20 Eylül’de TSK tarafından yapılan SİHA saldırısı sonucunda YJA STAR’lı Aliye Kiye (Diren Wan), Hatice Ay (Adar Amed), Hacer Sucin (Dicle Sêrt) yaşamını yitirdi. Yaşamını yitiren 3 YJA STAR’lının cenazeleri aileleri tarafından teşhis edilmesine rağmen 3 gün Adli Tıp Kurumu’nda (ATK) bekletildi. Bu durum üzerine aileler savcı ile görüşse de savcının “Cenazeleri vermiyorum” demesi üzerine Hatice Ay’ın annesi Hidayet Ay ve kardeşi Ayetullah Ay 23 Eylül’de Diyarbakır Adliyesi önünde nöbete başladı.
 
Ailenin direnişi karşısında geri adım atmak zorunda kalan Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, gece saatlerinde ailenin cenazeyi almasına izin verdi. Hatice’nin cenazesini alan aile, Kulp ilçesine bağlı Hewrê köyüne götürerek defnetti. Cenazeyi defnettikten sonra Diyarbakır kent merkezine dönerek, taziyeleri kabul eden aile, 25 Eylül akşamı askerlerin Hatice’nin defnedildiği mezarlığa giderek nöbet tuttuğunu öğrendi.
 
Hatice Ay kimdir?
 
Diyarbakır’ın Pasûr (Kulp) ilçesinde bulunan Hewrê köyünde 1990 yılında dünyaya gelen Hatice, henüz 2 yaşındayken babası Abdullah Ay, Silvan ilçesinde kontralar tarafından uğradığı saldırı ile katledildi. Küçük yaşlarda Kürt halkının yaşadıklarını, devlet baskısını, katliamları, yok sayılmaları yaşayan ve örneklerine şahitlik eden Hatice, lise öğrencisiyken PKK'ye katıldı. Hatice’nin katılımdan sonra yakın arkadaşı Netice Katar (Nalin Amed) da Hatice’nin izinden gideceğini belirterek, PKK'ye katıldı. Ancak Netice, 7 Mart 2017 tarihinde Lice ilçesinde çıkan çatışmada Bünyamin Öncü (Berxwedan Amed) ile birlikte yaşamını yitirdi. Hatice, önceki yıllarda verdiği röportajlarda, yaşamını yitiren arkadaşlarının anısına sadık kalacağını belirterek, onların bıraktığı mücadeleyi sürdüreceğini vurguladı. Hatice, YJA STAR komutanı olarak görev yaptığı Dicle ilçesinde bulunan Gorse Dağı kırsalında 20 Eylül’de SİHA saldırısı sonucunda 2 arkadaşı ile birlikte hayatını kaybetti.
 
Hidayet Ay, kızı Hatice’yi ve kızının cenazesini almak için başlattığı nöbeti ajansımıza anlattı.
 
‘Herkes ona ‘Delalê’ derdi’
Eşi Abdullah Ay katledildiği zaman Hatice’nin henüz 2 yaşında olduğunu hatırlatan Hidayet’in 9 çocuğu var. Hidayet, “Köyde yaşadığımız süreçte neredeyse her gün evimiz basılıyordu. Çocuklarım gözaltına alınıyordu, işkence ediliyordu. Oğlum Seyfettin Ay o süreçte tutuklandı, 18 yıl ceza aldı. Kızım tüm bu yaşananlara karşı başkaldırarak çıkış yaptı. Herkes Hatice’yi çok severdi. Kimse ona Hatice demezdi; herkes ona ‘Delalê’ derdi. Gerçekten de ismine layık biriydi. Gittiği her ortamda kendisini ve düşüncelerini sevdirmeyi biliyordu” dedi.
 
‘Neden cenazeler teslim edilmiyor?’
 
Diyarbakır İl Jandarma Komutanlığı tarafından 21 Eylül’de oğlunun arandığını paylaşan Hidayet, Hatice’nin yaşamını yitirdiğini öğrendiği ve sonraki süreci şöyle anlattı: “Oğlumu arayıp, ‘Kardeşini öldürdük, gelin teşhis edin’ diyorlar. Bunun üzerine teşhis ediyorlar. Daha sonra kan testi yapmak için beni çağırdılar, gidip test verdim. Testin ve teşhisin ardından savcıyla görüşmeye gittik; ancak savcı ‘Cenazeyi vermiyorum’ dedi. Savcının söylemi üzerine Diyarbakır Adliyesi önünde nöbete başladık. Benim nöbete başlamamın tek sebebi kızım değildi, bu bir başlangıçtı. Çocuklarımız katledildikten sonra cenazelerimiz teslim edilmiyor, neden? O cenazelerin ne tür bir zararı olabilir? Başlattığımız nöbet karşısında savcı geri atmak zorunda kaldı ve cenazeleri vereceğini söyledi. Bunun üzerine sadece kızımın cenazesinin değil, diğer cenazelerinin verilmesini de talep ettik. Taleplerimiz karşılandıktan sonra nöbete son verdik.”
 
‘Devlet kendi askerinin cenazesini de vermiyor’
 
Hidayet, Hatice’nin cenazesinin gece yarısı teslim edildiğini söyleyerek, “Cenazemizi aldıktan sonra defnettik. Anneler her gün alanlarda ‘barış barış’ diye haykırmaya devam ediyor. Çocuklarımız katlediliyor, yine de barış istediğimizi söylüyoruz. Neden annelere cenazeleri vermeyerek, onların acısına acı ekliyorlar? Devlet kendi askerinin cenazesini de vermiyor. Ancak buna karşı askerlerin anneleri de cenazeleri istemeliler, direnmeliler” diye ekledi.
 
‘Başımız dik’
 
Bitlis merkeze bağlı Oleka Jor (Yukarı Ölek) köyünde bulunan Garzan Mezarlığı’nın askerler tarafından tahrip edilmesinden sonra cenazelerin kaplar içerisinde İstanbul Kilyos Mezarlığı’na gömüldüğünü hatırlatan Hidayet, “Ben kızımın bıraktığı anıya sahip çıkacağım. Kızım ‘Delalê’ydi ve yönünü dağlara verdi. Orada ceylanlaştı. Kızım daha sonra şeref yolunda yaşamını yitirdi, bizler de ailesi olarak onu şan ve şeref içerisinde defnettik. Kürt halkının başı sağ olsun. Kızımla başımız dik. Anneler ‘delalê’lerini düşmanın elinde bırakmasınlar” ifadelerini kullandı.