Bafê'de menengiç zamanı

  • 09:08 21 Ekim 2022
  • Yaşam

Sema Çağlak

ŞIRNAK - İdil ilçesinin Bafê köyünde menengiç toplama zamanının gelmesiyle hareketlenen köy sakini kadınlar, menengiç toplayarak hem ekonomik ihtiyaçlarını karşılamaya çalıştıklarını hem de kültürel olarak eskiden beri süren bu geleneği yaşattıklarını belirtti.
 
Şırnak’ın İdil ilçesine bağlı Bafê köyü toprak verimliliği ve ürün çeşitliliği açısından zengin bir köy. Bağları, ağaçları ve bahçeleriyle oldukça güzel bir manzaraya sahip olan bu köy, aynı zamanda verdiği ürünlerle insanların geçim kaynağı da oluyor. Köy sakinleri topladıkları nar, palamut, alıç ve menengiçleri satarak gelir kaynağı oluşturmaya çalışıyor. Mart ve nisan aylarında meyvesini veren menengiç ağaçları, eylül ve ekim aylarında hasat edilmeye başlanıyor. Çok zor koşullarda toplanan menengiç aynı zamanda köyün temel geçim kaynağını oluşturuyor. Sabun ve kahve yapımında kullanılan menengiç aynı zamanda kurutularak da satılıyor.
 
Yüzümüzü Cûdî ve Gabar dağlarının eteklerinde bulunan Bafê köyünde menengiç toplayan kadınlara çeviriyoruz. Kadınlar günün ilk ışıklarıyla birlikte Qesra Elo Dîno yakınlarına giderek menengiç ağaçlarını aramaya başlıyor. Akşama kadar torbalarını menengiçle dolduran kadınlar, akşam saatleriyle birlikte evlerine dönüyor.
 
Menengiç toplama süreci
 
Menengiç toplayan kadınlardan biri olan Ayşe Şaman, toplama süreci ile ilgili şöyle konuştu: “Eylül ve ekim aylarıyla birlikte menengiç toplama zamanı başlıyor. Menengiçleri toplayıp kurutuyoruz. Topladıımız menengiçlerden hem sabun yapıyoruz hem de satıyoruz. Aynı zamanda kahvesini de yapıyoruz ve genellikle Mardin’de satıyoruz. Menengiçler önce kızarıyor. Rengi yeşile döndüğü zaman toplayıp öğütüyoruz, kaynatıp yağını çıkarıyoruz. Ondan elde ettiğimiz yağla sabun yapıyoruz. Sabun yapmazsak Cizre’ye götürerek satıyoruz. Kuruyemiş olarak da tüketilebiliyor. Tadı ve kokusu çok güzel olan bir yemiş.” 
 
‘Zorlukları olan bir iş’
 
Ayşe, sabah saat 5’te uyandıklarını ve saatlerce yol yürüdüklerini belirterek, uzun ve bir o kadar da tehlikeli yollar aştıklarını vurgulayarak, “Menengiç ağaçları bazen azaldığı için saatlerce ağaç aradığımız oluyor. Torbamızı doldurana kadar toplamaya devam ediyoruz. Akşama doğru da evimizin yolunu tutuyoruz. Bu iş basit değil zorlukları olan bir iş. Menengiçlerde hem yağ var hem de ağaçlarında sakız var. Bu yüzdende ellerimiz kararıyor ve sakızından dolayı yapış yapış oluyor. Yağlı yapısından dolayı da ellerde yağlanma oluyor” dedi.
 
Aynı zamanda kültürel bir gelenek 
 
Menengicin insan bedeni ve sağlığı için çok faydalı olduğunun altını çizen Kıymet Şaman ise menengicin faydaları ile ilgili şunları belitti: “Menengiçleri topluyoruz, yıkayıp kaynatıyoruz. Daha sonra kurutuyoruz. Kendi kullanımımız için bir kısmını ayırdıktan sonra geri kalanını geçimimizi sağlamak için satıyoruz. Bu yemişin birçok faydası var. Sabunu hem saç hem de vücut için faydalı. Saçı yumuşatıyor. İnsanlar bunu bir ilaç gibi tanımlıyor. Birçok hastalığa da iyi gelen menengiçin damar açıcı özelliği de var. Topladığımız süreçte o kadar çok yoruluyoruz ki eve gidince bir şey yapacak gücümüz kalmıyor. Bu iş bitene kadar da günlerimiz hep böyle geçiyor. Tabi bu aynı zamanda kültürel bir gelenektir de, böylece geleneğimizi de yaşatmış oluyoruz.”
‘Bir yıl var bir yıl yok’
 
Kıymet, konuşmasını şöyle sonlandırdı: “Yağmur yağdığı zaman küçük olan menengiçler yere düşüyor ve kuşlar onları yiyor. Kızaran menengiçler dalından koparıldıktan sonra yeşillenmiyor. Sadece ağaçta yeşilleniyorlar. Her yıl toplamaya geliyoruz. Buradaki menengiç ağaçları bir yıl tutuyorlar diğer yıl tutmuyorlar. Geçen yıl tutmamıştı. Tutsa bile çok az tutuyor. Ama bu yıl fazla. Palamut ağaçları da var. Onlarda bir yıl iyi ürün veriyor sonraki yıl vermiyor. Bir yerde durmuyoruz. Nerede menengiç ağacı varsa oraya gidiyoruz. Palamutta topluyoruz, kış aylarında sobanın üzerinde pişirip yiyoruz. Köydeki hayatımız öyle geçiyor. Biz şehirli değiliz. Yazın bu işleri yapıyoruz. Kışında hayvancılıkla ilgileniyoruz.”