İçmeye su yok, seçim var 2023-03-05 09:10:56     Yeşim Oruç   HABER MERKEZİ - Kurdistan ve Türkiye’yi sarsan iki büyük depremin üzerinden neredeyse bir ay geçti. Depremzedeler hala başlarını sokacak bir çadır, içecek bir yudum su bulamıyor. Türkiye gündemi ise hızlıca depremden seçim gündemine evriliyor.   Kurdistan ve Türkiye, 6 Şubat gününe merkez üssü Mereş'in Bazarcix ilçesi olan 7.7 şiddetinde depremle başladı. Aynı gün öğleden sonra ise bu kez de Elbistan ilçesi merkezli 7.6 şiddetinde ikinci bir deprem meydana geldi. 11 kentin etkilendiği depremde resmi verilere göre 45 bini aşkın kişi yaşamını yitirdi. On binlerce bina enkaz haline geldi, binlercesi ağır hasar alarak her an çökme tehlikesi taşıyor.   Deprem nedeniyle Mereş, Sêmsûr, Hatay hayalet şehirlere döndü. Evi yıkılan ya da ağır hasar alan depremzedelerin büyük bir kısmı barınma ihtiyaçları karşılanmadığı için yaşadıkları yerlerden göç etmek zorunda kaldı. Depremlerin ardından hayat kurtarmada en önemli saatler devletin gecikmesi nedeniyle heba olurken, arama kurtarma çalışmalarının yerini enkaz kaldırma çalışmalarına bırakması,  “değersizlik” hissini arşa çıkardı.   Bir anda değişir her şey   Halkın, iktidarın ve devletin harekete geçmemesine öfkesi ve tepkisi öyle büyüdü ki, bu tepki, tribünlerde sloganlarla ifade edildi. Önce İstanbul Kadıköy'deki Şükrü Saraçoğlu stadında 25 Şubat Cumartesi akşamı oynanan Fenerbahçe - Konyaspor futbol karşılaşmasında on binlerce taraftar, "Hükümet istifa” diye slogan attı. Yayıncı kuruluş ise çözümü sesi kısmakta buldu. Sesin kısılması, görüntülerin yayılmasını engelleyemedi. Sloganların yer aldığı görüntüler, kısa zamanda dijital medyada paylaşıldı ve viral oldu. 26 Şubat’ta oynanan Beşiktaş-Antalyaspor maçında da Beşiktaş tribünlerinden “Hükümet istifa” sloganları yükseldi.  Üstüne bir de iktidar tarafından yapılan açıklamalar ve slogan atanlara "Spor müsabakalarını seyirden men" tebligatları gitmeye başlaması ortalığı bir miktar daha karıştırdı. Deprem, futbol ve siyaset gündemine doğru kaymaya başladı. Ana akım medyada atılan slogan “küstahlık” olarak yorumlanırken, muhalif medyada ise “halkın tepkisi” karşılığını buldu.   Depremzede ‘Su yok’, valilik ‘Su var, kara propaganda’  diyor   Tribünlerden yükselen sloganlar ve cezalar derken geçtiğimiz günlerde iktidar, depremler nedeniyle seçimin ertelenmesi yönünde Bülent Arınç’la nabız yoklamasının ardından Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, seçimin belirlenen tarih olan 14 Mayıs’ta yapılacağını kesinleştirdi. Adayını hala belirleyemeyen altılı masa, 3 Mart’ta adayını Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu yönünde netleştirdi fakat bir eksikle. Ortalık yangın yeriyken İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, adayı beğenmeyerek tabiri caizse köprüleri yaktı. Deprem gündemi bu sefer de yerini Meral Akşener’in “bozgunculuğuna” bıraktı.   Tüm bu gelişmeler yaşanırken her şeyini kaybetmiş depremzede yurttaşlar içme suyu bulamıyor.  Yurttaşlar günlerdir Hatay’da içme suyu çağrıları yapıyor. Sorunu dijital medyada dile getiren yurttaşlar “#Hataydasuyok” etiketi ile yetkilileri göreve, markaları ise desteğe çağırdı. Depremzedelerin su sorunu ana akım medyada “provokatörlük” ve Hatay Valiliği’nin, “AFAD içme suyu sevkiyatı yapmakta, yeterli stok mevcuttur. Sosyal medyada kara propaganda yapanlar hakkında işlem yapılmaktadır” açıklaması ile yer bulabilirken alternatif medyada ise yurttaşların, gönüllü hekimlerin, depremzedelerle dayanışanların tanıklıkları yer aldı.   Türkiye’de gündem her an değişiyor. Ancak başını sokacak bir çadırı olmayan, içecek bir yudum su bulmayan yurttaşın gündemi deprem olmaya devam ediyor. Ana akım medyanın “asrın felaketi” olarak tanımlanan böylesi büyük yıkım için dahi maksimum işleme süresi bir ayı bile bulmazken, buna karşı halk belki de yıllarca depremin etkilerini yaşayacak. Bütün bu gelişmelere rağmen halk dayanışması depremzedelerin yaralarını sarıyor, bir nebze de olsa “Değersiz değilmişiz” dedirtiyor.